- [ÖZET]
- Doğu Karadeniz: metalik maden potansiyeli yüksek, Samsun'a uzanan kuşak.
- KTÜ'den Prof. Dr. Fatma Gültekin, bölgenin zengin rezervlerini anlattı.
- Altın, bakır, kurşun, çinko yataklarında üretim sürüyor; aramalar devam ediyor.
- Dik topoğrafya ve yoğun yağış, heyelan ve kaya düşmesi riskini artırıyor.
- Vatandaşa etkisi: çevresel önlemler, doğru yerleşim ve mühendislik tedbirleri gerekli.
- Resmî kaynak: Karadeniz Teknik Üniversitesi; ayrıntılar Samsun Gazetesi’nde yayımlanacaktır.
Doğu Karadeniz’de altın, bakır, kurşun ve çinko bakımından öne çıkan sahalarda üretim sürerken, bölgenin dik topoğrafyası ve yoğun yağışları nedeniyle heyelan ile kaya düşmesi riskleri mühendislik ve çevresel önlemlerin önemini artırıyor.
Metalik maden kuşağı: Rusya sınırından Samsun’a uzanıyor
Doğu Karadeniz Bölgesi, jeolojik yapısı sayesinde Türkiye’nin metalik madenler açısından en zengin kuşaklarından biri olarak öne çıkıyor. Rusya sınırından başlayıp Samsun’a uzanan hat üzerinde altın, bakır, kurşun ve çinko yataklarında hem tarihi dönemlerden kalma işletme izleri hem de güncel üretim faaliyetleri bulunuyor. Bölgeye yönelik yeni rezerv aramaları da sürüyor.
Altın, bakır, kurşun, çinko: Ekonomik ve stratejik rezervler
Bölgedeki metalik madenler hem ekonomik değerleri hem de sanayideki stratejik kullanımları nedeniyle dikkat çekiyor. Mevcut işletmelerde üretim devam ederken, yeni sahaların tespiti için jeofizik ve jeokimya tabanlı arama çalışmaları yoğunlaşıyor.
Tarihsel galerilerden bugüne: İşletmelerde üretim sürüyor
Tarih boyunca farklı dönemlerde işletmeye açılan sahaların izleri, eski galerilerde görülebiliyor. Bugün de pek çok ocakta faaliyetin devam etmesi, bölgenin uzun soluklu madencilik geleneğine işaret ediyor.
Yeni rezerv aramaları hızlandı: Saha keşifleri devam ediyor
Uzmanlara göre, bölgenin jeolojik özellikleri yeni kaynak bulunması ihtimalini güçlendiriyor. Bu kapsamda arama sondajları, numune analizleri ve modelleme çalışmalarıyla potansiyel sahalar değerlendirmeye alınıyor.
Prof. Dr. Fatma Gültekin: Potansiyel ve risk dengesi
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği’nden Prof. Dr. Fatma Gültekin, Doğu Karadeniz’in metalik maden potansiyelinin uzun yıllardır bilindiğini belirterek, “Bakır, kurşun ve çinko yatakları kuzeydoğudan başlayıp Samsun’a kadar devam ediyor. Tarihsel galeriler bu geçmişi doğruluyor; bugün de birçok sahanın işletmesi sürüyor, yeni alanlar için aramalar yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Dik topoğrafya ve yoğun yağış: Heyelan riski kalıcı tehdit
Bölgenin jeolojik üstünlükleri aynı zamanda afet riskini yükseltiyor. Dik topoğrafya, yoğun yağış ve zayıf zemin yapısı; özellikle heyelan ve kaya düşmesi gibi olayların sıklığını artırıyor. Yerleşim alanlarında doğru planlama yapılmaması, doğal süreçlerin afete dönüşmesine yol açabiliyor.
Mühendislik önlemleri şart: Drenaj, şev stabilitesi, izleme
Madencilik faaliyetlerinde şantiye yer seçimi, eğim kontrolü, drenaj sistemleri, kazı destekleri ve sürekli izleme gibi mühendislik uygulamalarının titizlikle planlanması gerekiyor. Rehabilitasyon ve çevresel etki yönetimi, üretimle birlikte eş zamanlı yürütülmeli.
Yatırımcı ilgisi artıyor: Ulusal ve uluslararası şirketler sahada
Bölgenin en değerli madenlerinden biri altın olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Gültekin, ulusal ve uluslararası firmaların bölgede çalışmalar yürüttüğünü, şeffaflık ve denetimin hem çevre güvenliği hem de sektörün sürdürülebilirliği için kritik olduğunu vurguladı.




