Samsun, Karadeniz’e açılan uzun kıyı hattı ve doğal limanları sayesinde tarih boyunca balıkçılıkla iç içe yaşamış şehirlerden biridir. “Samsun’da balıkçılık kültürünün geçmişi” yalnızca ekonomik bir faaliyeti değil; yaşam tarzını, toplumsal bağları ve geleneksel üretim yöntemlerini de kapsar. Yüzyıllardır süren bu ilişki, bölgenin yemek alışkanlıklarından göç hareketlerine kadar birçok alanı etkilemiştir. Karadeniz’in dalgalarıyla yoğrulan bu kültür, bugün hâlâ sahil kasabalarının ritmini belirlemeye devam eder.
Bu yazıda, Samsun’da balıkçılığın tarihsel gelişiminden kullanılan av araçlarına, toplumsal yaşamdaki etkilerinden günümüze ulaşan geleneklere kadar uzanan geniş bir perspektif sunacağız.
1. Tarihsel Gelişim ve İlk Balıkçı Yerleşimleri
Samsun kıyıları, tarih boyunca balık türlerinin zenginliğiyle bilinen bir bölge olmuştur. Antik dönemden itibaren sahil yerleşimlerinde balıkçılık hem günlük beslenmenin hem de ticaretin önemli bir parçasıydı. Özellikle kıyı köylerinde balıkçılık, nesilden nesile aktarılan bir aile mesleği hâline geldi. Bu nedenle Samsun’da balıkçılık kültürünün geçmişi, köklü bir toplumsal belleğe dayanır.
Eskiden balıkçı barınakları yalnızca küçük kayıkların korunduğu alanlardı. Zamanla bu barınaklar büyüyerek düzenli liman yapıları hâline dönüştü. Bu gelişim, balıkçılığın hem ekonomik hem de sosyal açıdan daha profesyonel bir kimlik kazanmasına yardımcı oldu. Ayrıca teknolojinin ilerlemesi, avlanma yöntemlerinin de çeşitlenmesini sağladı.
2. Geleneksel Av Yöntemleri ve Kullanılan Araçlar
Samsun kıyılarında geçmişte en çok kullanılan av araçları arasında küçük tekneler, ağlar ve olta düzenekleri vardı. Özellikle kıyıdan yakın avlanan balıkçılar, mevsime göre farklı ağ türlerini tercih ederdi. Örneğin palamut ve lüfer için daha geniş gözlü ağlar, mezgit ve istavrit gibi türler için daha sık dokulu ağlar kullanılırdı.
Bu geleneksel yöntemlerin büyük kısmı hâlâ bazı balıkçı köylerinde uygulanmaktadır. Modern teknelerin varlığına rağmen küçük ölçekli balıkçılar, doğaya daha uyumlu avlanma yöntemlerini tercih etmeyi sürdürür. Bu durum, Samsun’da balıkçılık kültürünün geçmişi ile günümüz arasındaki bağı canlı tutar.
Ayrıca balıkçıların kullandığı basit ama etkili yöntemlerden biri de “kayık eşliği” olarak bilinen ortak avlanma düzeniydi. İki teknenin birlikte hareket ettiği bu yöntem, özellikle sürü hâlinde dolaşan balıkların tespitini kolaylaştırırdı. Bu uygulama, balıkçılar arasında güçlü bir dayanışma kültürünün oluşmasını sağlamıştır.
3. Balıkçılığın Toplumsal Yaşama Etkileri
Balıkçılık, Samsun’un birçok sahil köyünde günlük yaşamı şekillendiren temel unsurlardan biridir. Sabahın erken saatlerinde başlayan av hazırlıkları, köy ritminin en belirgin bölümlerini oluşturur. Aynı zamanda balığın sofraya geliş süreci, geleneksel mutfak kültürünün de yapı taşlarından biridir. Hamsi, palamut ve mezgit gibi türler, Karadeniz mutfağının ayrılmaz parçaları olmuştur.
Balıkçılık faaliyetleri, toplumsal dayanışmayı artıran bir yapı da yaratmıştır. Komşuların bir araya gelip ağ onarması, balık seçmesi veya ürün paylaşması, köylerde önemli bir sosyal bağ kurar. Samsun’da balıkçılık kültürünün geçmişi, bu dayanışma atmosferi sayesinde güçlü bir topluluk geleneği oluşturmuştur.
Ayrıca balık sezonunun açılış ve kapanış dönemleri, köylerde küçük törenler ve kutlamalarla karşılanırdı. Bu törenler sayesinde balıkçılık, yalnızca bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda kültürel bir ritüel hâline gelmiştir.
4. Günümüze Ulaşan Mutfak ve İşleme Gelenekleri
Balıkçılıkla birlikte gelişen en önemli kültürel unsurlardan biri de balık işleme yöntemleridir. Eskiden soğutma imkânlarının sınırlı olması nedeniyle balıkların tuzlanması, kurutulması ve tütsülenmesi yaygın uygulamalardı. Sahil kasabalarında özellikle hamsi kurutma geleneği, hâlâ bazı bölgelerde küçük çapta sürmektedir.
Balığın yalnızca taze tüketilmesi değil, farklı saklama teknikleriyle kış aylarına taşınması da geleneksel yaşamın önemli bir parçasıydı. Bu uygulamalar, Samsun’da balıkçılık kültürünün geçmişi ile bugünü arasındaki bağlantıyı koruyan değerler arasında yer alır. Ayrıca balık çorbası, balık buğulama ve balık ekmeği gibi tarifler, bölgenin mutfak mirasında geniş bir yer tutar.
Sahilde yer alan eski balıkçı barınaklarının bir kısmı bugün modern tesislere dönüşse de bazı küçük işletmeler, geleneksel balık saklama yöntemlerini turistik amaçlar için sergilemeye devam etmektedir.
Tablo: Samsun Balıkçılık Kültürünün Temel Unsurları
Unsur Açıklama Tarihsel Önemi
Geleneksel Ağ Türleri Mevsime göre değişen ağ dokuları Avlanma bilgisinin aktarımı
Küçük Tekne Avcılığı Kıyıya yakın bölgelerde yapılan av Aile mesleği olarak sürmesi
Balık İşleme Teknikleri Tuzlama, kurutma, tütsüleme Kışlık hazırlıkların parçası
Balıkçı Barınakları Küçük kayık koruma alanları Sahil yerleşimlerinin merkezi
Balık Ziyafetleri Köylerde mevsimsel kutlamalar Toplumsal dayanışma
Sürülere Dayalı Avlanma Ortak tekne düzenekleri İşbirliği kültürünün simgesi
Sıkça Sorulan Sorular
1. Samsun’da balıkçılık kültürünün kökeni nereye dayanıyor?
Antik dönemden itibaren kıyı yerleşimlerinde balıkçılık hem beslenme hem ticaret açısından önemliydi. Bu nedenle kültür, yüzyıllara yayılan bir geçmişe sahiptir.
2. Geleneksel balık işleme yöntemleri bugün hâlâ kullanılıyor mu?
Evet. Bazı sahil köylerinde tuzlama ve kurutma gibi yöntemler küçük ölçekte devam etmektedir.
3. Balıkçılık Samsun mutfağını nasıl etkilemiştir?
Hamsi, palamut, mezgit ve diğer türler mutfağın temel bileşenlerini oluşturur. Geleneksel tarifler hâlâ geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Sonuç ve Öneri
Samsun’da balıkçılık kültürünün geçmişi, yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak değil; köklü bir yaşam biçimi olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Nesiller boyunca aktarılan avlanma yöntemleri, toplumsal dayanışma biçimleri ve mutfak alışkanlıkları, bu kültürü güçlü kılan unsurlardır. Balıkçılığın bugün de Samsun’un kimliğinde önemli bir yer tuttuğu açıktır. Şehri daha yakından tanımak isteyenlere, sahil köylerini ziyaret ederek bu kültürü yerinde gözlemlemelerini tavsiye ederim.





