Samsun Üniversitesi(SAMÜ), British Council, The Open University ve Oxford University iş birliğiyle düzenlenen Quality in English Medium Instruction Forum-A Decade of Progress and the Road Ahead başlıklı uluslararası organizasyona Ballıca Kampüsünde ev sahipliği yaptı. Mimarlık ve Tasarım Fakültesi'nde düzenlenen etkinlik açılış programıyla başladı. SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy ve British Council Direktörü Denise Waddingham’ın açılış konuşmalarıyla başlayan forum, İngilizce Eğitim (EMI) alanında dünyanın önde gelen isimlerini bir araya getirerek yükseköğretimde küresel ölçekte yürütülen akademik tartışmalara önemli bir zemin oluşturdu. Oxford University’den Prof. Dr. Ernesto Macaro, NILE’dan James Thomas ve The Open University’den Prof. Anna Kristina Hultgren’in katkılarıyla gerçekleştirilen oturumlar ve atölye çalışmaları, EMI alanında yeni eğilimleri ve geleceğe yönelik yol haritalarını masaya yatırdı.
"YAPAY ZEKA DÖNEMİ BAŞLIYOR"
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, programın ardından basın mensuplarının soruları cevapladı. Ersoy, her yıl 60–70 sınav ve yaklaşık 25–30 yerleştirme işlemi gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, soru havuzunu genişletme ihtiyacına dikkat çekti. Ersoy, "2 tane yapmış olduğumuz Yabancı Dil Sınavı’nda (YDS) yapay zekâ tarafından hazırlanmış soruları sorduk. Geçerlilik ve güvenlik anlamında tam not aldı. Bunu artırarak devam edeceğiz. Sadece dil sınavlarında kalmayacağız. Biz her yıl 60 ile 70 arasında sınav yapıyoruz. Bunların beraberinde 25–30 civarında yerleştirmeler yapıyoruz. Dolayısıyla bu sınavlarda ‘soru havuzu’ denilen ciddi bir problemimiz var. Soru havuzunu artırma anlamında yapay zekâyı aktif bir şekilde kullanacağız. Özellikle dil sınavlarına ilişkin değerlendirmede yapay zekâ çalışmalarımız devam ediyor. Tabii bu uzun soluklu bir süreçtir. Bu hemen yarın olacak bir süreç değildir. Bununla ilgili projelerimiz başladı. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu sonuca da ulaşacağız. Her hafta randevulu sistemle dil sınavı yapmak istiyoruz. On binlerce insanı aynı anda sınava alma derdimiz var. Değerlendirmelerde de hem yapay zekâyı hem de bir değerlendirici kullanıp inşallah daha hızlı sonuç verecek dil sınavları yapacağız" dedi.
"E-TEP 14 YILLIK BİR RÜYAYDI, HAYATA GEÇİRDİK"
Türkiye’de ilk kez ÖSYM tarafından geliştirilen ve dört beceriyi ölçen E-TEP sınavının yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurgulayan Ersoy, "Artık biz yeni bir çığır açtık. E-TEP sınavını Türkiye’de hayata geçirdik. 14 yıllık bir rüya bizim dönemimizde hayata geçti. Artık bundan sonra Türkiye’de ÖSYM tarafından üretilen, dört beceriyi ölçen bir sınavımız var. Bu sene sınavı temmuz ve kasım ayında iki kez gerçekleştirdik. Hedefimiz önümüzdeki sene bu sınavı dört kere yapmak. Şu anda bu sınavı dört merkezde yapıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’da yapıyoruz. Beş bin kapasite ile yapıyoruz. YÖK Başkanı ile görüşmelerimiz sonucunda her merkezde bir sınav merkezi açarak her ilde ve her üniversitede E-TEP adını verdiğimiz bu sınavı yaygınlaştıracağız. Bu sınavın etkisiyle Türkiye’deki dil öğretiminde bir kelebek etkisi yaparak ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitedeki dil eğitimine büyük katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Yabancılar için Türkçe sınavını inşallah hayata geçiriyoruz. Onunla ilgili tüm çalışmalarımız tamamlandı. 2026 yılının başlarında inşallah YÖK Başkanımızın destekleriyle dört becerili Türkçe sınavını hayata geçireceğiz. Herhangi bir dilin dört becerili olarak sınavının yapılmasının temelini oluşturuyoruz. ÖSYM’de İngilizceden sonra en fazla yaptığımız sınav Arapçadır" diye konuştu.
"SINAV GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ULUSLARASI ÖLÇEKTE BİR KURUMUZ"
Sınav güvenliğinin en üst düzeyde olduğu kurumun kendileri olduğunu ifade eden Ersoy, "Yaygınlık ve kapsam anlamında uluslararası düzeyde bir kurum olduğumuz için bu tip uluslararası etkinliklere katılıyoruz. Biz ÖSYM olarak tek beceri ölçen bir sınav yapıyoruz. YDS ve YÖK-Dil adını verdiğimiz sınavı yapıyoruz. Öğrencilerin dersleri anlama anlamında bir çalışma burada yapılıyor. Tüm Türkiye’de şikâyet ettiğimiz şey; bu kadar eğitim aldığı hâlde öğrencilerin İngilizceyi konuşamaması, yazamaması ve dinleyememesidir. Biz ÖSYM olarak, evet, Türkiye’nin yeni bir sınavı var: dört beceriyi ölçecek. Bu dört beceriyi ölçen sınavlarla birlikte, etki olarak hem üniversite hem de lise ve ortaokul düzeyinde öğrencilere daha nitelikli eğitimde katkıda bulunacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Programa, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın da katıldı. Forum, iki gün boyunca gerçekleştirilecek. Sunumlar, paneller ve atölye çalışmalarının ardından katılımcılara teşekkür edilmesi ve sertifika takdimiyle sona erecek.




