Epeyden beri aklımda…
Gündem yoğun olunca,
fırsat bulamadım…
Çorum Hakimiyet
Gazetesi’nin
30 Nisan
tarihli sayısında;
“İhracatta Samsun’u 4’e katladık”
haberi, manşetten verilmişti…
“Nasıl olur?” dedim
kendi kendime…
Bir değil, iki değil, tam tamına
4 kat fazla ihracat, ne demek?..
Haberin birinci paragrafı
şöyleydi:
“Türkiye İstatistik Kurumu
verilerine göre, Anadolu Kaplanı Çorum, liman şehri Samsun’u ihracatta 4’e katladı. Havaalanı, demiryolu ve limanı olan büyükşehir Samsun’da mart ayında 123 milyon dolar ihracat gerçekleşirken, müteşebbisleri ile kendi ayakları üzerinde duran Anadolu’nun parlayan yıldızı Çorum’da ise 478 milyon dolar ihracat gerçekleşti.”
Asla kıskanmadım,
aksine hep gıpta ettim…
Çorum Organize Sanayi Bölgesi kurulduğunda,
Samsun’dan birçok yatırımcı
fabrikasını taşımıştı…
Teşvik falan vardı ama
haberde de ifade edildiği gibi
havaalanı, demiryolu ve limanı olan
Samsun, maalesef
geride kalmıştı…
Samsun’da son yıllar
içinde
bir elin parmakları
kadar yeni
yatırım yapılmıştır!..
Onları yapanlar da
nerede ihtiyaç varsa,
orada olan
bir avuç
Samsun sevdalısıdır…
İl dışından gelen yatırımcı sayısı da
bellidir…
Çevreyi kirleteceği kaygılarıyla
yöre insanlarını isyan ettiren
Çarşamba Eğercili’deki
biyokütle enerji santrali de bunların içinde…
İflas eden, Türkiye çapında marka olan yerli işletmeleri
söylemedik daha…
Çoğunun da gıda sektöründe
olması ilginçtir!..
Bu şehrin yatırımcısı,
sahipsizlikten öyle veya böyle
küstürülmüştür!..
Ancak, hep böyle gidecek değil!..
Bir şeyler yapmak
gerekir!..
“Dertsiz başımı derde mi sokacağım” endişesiyle
uzak duran yatırımcıları,
şehre kazandırmanın yolları aranmalı,
hatta
Samsun TSO ve esnaf odaları,
onların gönüllerine dokunacak
organizasyonlara ev sahipliği yapmalıdır!..
Her zaman
bireylerin
başarılarıyla öne çıkan Samsun;
Kahramanmaraş, Gaziantep, Manisa, Kayseri, Denizli ve Çorum gibi
kolektif yapılarla,
daha az riskli ama daha çok kazançlı
yatırımlarla,
büyüyüp gelişemez mi?..
Fazlamız var, eksiğimiz yok!..
Geçmişte
rahmetli TSO Başkanı
Adnan Sakoğlu,
serbest bölgenin özelleştirilmesi ve
Tekkeköy’e kurulması düşünülen
petrol rafinerisi için
iş insanlarını bir araya getirmek istemişti…
Samsun Serbest Bölgesi, rahmetli Demirel’in
sayesinde hemşehrimiz Kamuran Çörtük’e
değil de daha uygun fiyatla
Samsunlu iş insanlarına
verilseydi,
belki bugün farklı şeylere tanık olacaktık!..
Hiçbir şey için
zaman geçmiş değildir!..
Unutmayalım ki,
bir şehirde
iş ve aş varsa,
orada huzur vardır!..