Samsun’da Gülsan Sanayi Sitesi esnafı Toybelen’e taşınma sürecindeki belirsizlik ve yüksek maliyetler nedeniyle yakınırken, Eski Sanayi Sitesi esnafı da dükkan sözü verildiği halde sorunlarının çözülmediğini dile getirdi.

Samsun Canlı Haber mikrofonlarına konuşan Gülsan ve Eski Sanayi Sitesi esnafı, sıkıntılarını dile getiren pankartlar astı. Esnaf, Eski Sanayi Sitesi'ne astıkları
pankartta da "TOKİ’den onay aldığımız Toybelen’deki 330 adet dükkânı istiyoruz. Belediyemizden fiyat indirimiyle ilgili destek beklerken, başka birimler tarafından sabote mi ediliyoruz? Engellenmek değil, desteklenmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi.

ÖDEME ŞANSIM YOK

Samsun'da güvercinciler Başkan Serhat Türkel'e öfkeli!
Samsun'da güvercinciler Başkan Serhat Türkel'e öfkeli!
İçeriği Görüntüle

Mustafa KARA: Gülsan Sanayi Sitesi Toybelen'e verilirken eski esnafını tamamen hiçe sayıldık. Burası diğer tarafa benzemez. Buranın mal-mülk sahipleri farklı, tapular daha farklı. Buralar asıl tapulu yerler. Ama buna rağmen bize verilmedi. Diğer tarafa çok uygun şartlarda verildi. O dönemdeki fiyatlarla çok daha avantajlıydı. Biz sanayi esnafı olarak ayaklandık, bir araya geldik. Bize 350 dükkan verildi. 9.5 artı yüzde 20 KDV deniyor. Şimdi benim dükkanım 33 metrekare. Ben tek başıma çalışan bir esnafım. Bu parayı ödeme şansım yok. Eğer diğer esnafa yapılan muamele bize de yapılsaydı, ben de her türlü alırdım. Hepimiz şaşırdık, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Burada şu an ses seda yok. Ama biz tedirginiz. Gülsan Sanayi esnafı, "Eski sanayi kalkarsa biz de buradan gideriz" demiş.

Büyüklerimiz ne der bilmiyorum. Burası da kentsel dönüşüme gidecekmiş. Herkes bir şey söylüyor. Diğer tarafa yapılan muamele bize yapılmadı. Mesela burada birkaç defa sel oldu. Geldiler, tutanak tutuldu ama hala paramızı vermediler.

DÜKKANLAR ÇOK PAHALI

Süleyman SEZEN:Buradaki dükkan sahiplerinin çoğu aslında kiracıydı. Ama şimdi o kiracılar oradan dükkan aldı. Bir iş yerini kurmak, oturmak zaman alıyor. Toybelen’e taşınanlar için bu süreç belki 10 yılı bulacak. Oradaki işlerin hemen rayına oturacağını zannetmiyorum. Ayrıca burası taşındıktan sonra Örnek Sanayi ve 19 Mayıs Sanayi Sitesi'ne de taşınacak. Karmakatışık olaca. Ben burada 45 senedir esnafım. Beni Artvin’den Sinop’a kadar herkes tanıyor. Taşındığım anda müşterimizle iletişime geçmem gerekecek. Bu da müşteri kaybı demek. 4 sanayide toplamda 8-10 bin esnaf vardır. Toybelen'de ise sadece buradan giden belli bir kesim var. Yani artılar var ama eksiler çok daha fazla.

Toybelen'de dükkan alanlar bedavaya aldı. Belediye de haksızlık yaptı. Gerçek dükkan sahiplerine dükkan vermedi, kiracılara verdi. Şu an dükkan fiyatları anormal derecede pahalı. Ama bu fiyatların bu kadar yüksek olmasının tek sebebi, insanların beklentisinin fazla olması.

ESNAFA HİTAP ETMİYOR

Alaaddin Bey: Toybelen’e taşınmak genel olarak iyi olabilir. Ama Toybelen'deki yapı gerçekten sanayiye uygun değil. Dışarıdan bakınca güzel görünüyor ama içi sanayi esnafı için uygun yapılmamış. Mesela dükkanların ortasına tuvalet yapmışlar. Bu projeleri belediye hazırlıyor ama bu haliyle esnafa hitap etmiyor. Ağustosun ilk haftasında taşınma başlıyor deniyor. Karşıdaki sanayi ne olacak, oradaki esnaf ne olacak, kimse bir açıklama yapmıyor. Belli değil.

DESTEK VERİLMESİ GEREKİR

Uğur Bey: Şehir açısından baktığınızda, sanayiyi şehir dışına taşımak mantıklı olabilir. Ama esnaf açısından aynı şeyi söylemek zor. Çünkü zaten ekonomik bir kriz içindeyiz. Üretim yok, tüketim yok. Böyle bir ortamda bir de taşınma masrafı çıktı üstümüze. Dükkan fiyatları yüksek, üstüne KDV ekleniyor. Oraya gittiğimizde müşteri kaybı yaşayacağız. Vatandaşın sana ulaşması zorlaşacak. Kirazlık'ı tercih edecek vatandaş. Kirazlık’ta da boş dükkan bulmak zor, bulsan da kirası çok yüksek. Evet, şehir olarak bakarsak eski sanayinin kalkması gerekiyor. Eğer şehir içinde kalacaksa bile, en azından çevre düzenlemesi yapılabilirdi. Ama onu da yapmadılar. Toybelen’e geçilecek ama orası ne kadar sürede oturur belli değil. 5-6 yıl alır. Peki bu süre zarfında esnaf ne yapacak? Devletin ve belediyenin bu konuda daha şeffaf davranması gerekiyor. Sadece seçim zamanı gelip "oyunuzu verin" demekle olmuyor. Şimdi yanımızda olmaları gerekiyor. “Arkadaşlar ne yapıyoruz, nasıl yapalım?” demeleri lazım. Şu an sahipsiz gibiyiz. Kim ne yapıyor belli değil. Esnaf ve Sanatkarlar Odamız bir şeyler yapmaya çalışıyor, mücadele ediyor. Sanayi zaten şu an boş. Ülkede ciddi bir ekonomik kriz var. Bu şartlarda esnaf nasıl ödeyecek bu paraları? Çalışma ortamımız bile verimli değil artık. Elemanına maaş ödemekte zorlanan insanlar var. Bir de taşınma masrafı çıktı. Biz burada destek bekliyoruz.

ARAFTA KALDIK

Erhan BEKTAŞ: Toybelen'e geçersek çok iyi olacak. Ama şu an sanayi esnafı resmen arafta kalmış durumda. Toybelen'de dükkanım var, ama geçemiyorum, hala tarih verilmedi. Öte yandan mevcut bulunduğum dükkanın sahibi burayı geri aldı. Şimdi 65 bin lira kira istiyor, hatta kiralık tabelasını bile astı. Ben o parayı veremem, çıkmak zorundayım. Ama yukarıdaki dükkanıma da geçemiyorum çünkü tarih yok, netlik yok. Burada da kalamıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum, tam anlamıyla boşluktayım. Bildiğiniz bir hiçliğin içindeyiz. Taşınılacaksa da herkesin toplu bir şekilde, belirli bir tarihle birlikte geçmesi lazım. Ama şu anda esnaf ne olacağını bilmiyor. Herkes birbirine “Ne olacak, nasıl olacak?” diye soruyor, ama kimsede net bir bilgi yok.

DÜKKAN HAKKI İSTİYORUZ

Mehmet DEMİRTAŞ: Toybelen güzel olabilir, modern bir yer yapılıyor ama dükkan konusunda büyük sıkıntılar var. Burada yıllardır çalışan birçok esnafa yer verilmedi. Ben buraya geleli 3 yıl oldu ama hâlâ dükkan hakkı tanımadılar bize. Dükkan hakkı istiyoruz. Şimdi de “kalkın gidin” deniliyor. Biz belediyeden ve yetkililerden destek istiyoruz. Evet, taşınmak istiyoruz ama Toybelen’de şu an yol çalışmaları sürüyor. Ulaşım yok orada. Elemanlarımız var, ama o tarafa nasıl gidip gelecekler belli değil. Usta bulmak zaten zor. Yeni yetişen eleman da yok. Fiyatlar çok yüksek. Bu şartlarda esnafın o dükkanları alması kolay değil. Belediyenin burada daha uygun, indirimli fiyatlarla destek olması gerekiyor. Biz de orada kendi dükkanımız olsun istiyoruz ama şu anki şartlarla bu mümkün değil.

TAŞINMAK ŞART

Vedat Bey: Vallahi, Toybelen’e taşınması bence iyi olur. Çünkü sanayi artık şehrin tam merkezinde kaldı. Ayrıca binalar da çok eski. Bu yüzden taşınma sanayi açısından hayırlı olur diye düşünüyorum. İnşallah herkes için iyi olur. Malum, şartlar şu anda çok zor. Fiyatlar yüksek, ama yapacak bir şey de yok. Sonuçta buranın kalkması gerekiyor. Evet, Toybelen pahalı olabilir ama buranın taşınması da şart. Her iki taraf için de hayırlı olsun diyelim.

DÜKKAN OLMASA YANDIK

Lütfi OSMAN: Ben 50 yıldır sanayideyim. Gülsan'da dükkanım vardı. 500 bin lira değerindeki dükkanımı belediye 97 bin liraya aldı. Sonra bize, yeni dükkan vereceklerini söylediler.

Aradan zaman geçti. Gülsan Sanayi Sitesi’ndeki birçok esnafa dükkanlar verildi. Ben de başvurdum ve dedim ki, “Kardeşim, siz benim 500 bin liralık dükkanımı aldınız. Bana da buradan bir dükkan verin.” Bana, “Sen Gülsan Sanayi’de çalışmadın” dediler. Dedim ki, “Ben burada 17 yıl yedek parça işi yaptım. Eleman sıkıntısından dolayı orayı kiraya verdim. Bana dükkan verilmedi. Benim üç oğlum var, üçü de üniversite mezunu. Şu an bu sanayide, yedek parça işinde çalışıyorlar. Bu dükkanlar olmazsa biz nereye gideceğiz? Bize neden dükkan verilmiyor? Ne eksiğimiz var? Kalan dükkanlar size verilecek dediler ama sürekli oyalıyorlar bizi. Burada dışarıda kalan çok sayıda esnaf var. Bu insanlar ne yapacak? Ailelerini nasıl geçindirecek?

SÖZ VERMİŞLERDİ

Yücel AKBAY: Dükkanların bize satılacağı söz verildi. Bu süreçle ilgili yaklaşık 2 yıldır birçok eylem ve görüşme gerçekleştirdik.Büyüklerimize, milletvekillerimize, bazı bakanlarımıza bu durumu defalarca anlattık. Ancak süreç içinde satılacak dükkanların fiyatlarının yükseldiğini gördük. Daha sonra duyduk ki TOKİ, bu dükkanları ihale ile satışa çıkarmış. Bu bizi şaşırttı. Şehir dışından insanların bu dükkanlara talip olmaya başladığını öğrendik. Oysa en başta, dönemin belediye başkanı Mustafa Demir ve diğer yetkililerle yaptığımız istişarelerde bu dükkanların Samsunlu sanayi esnafına verileceği açıkça ifade edilmişti.
Bunun üzerine biz, Eski Sanayi Sitesi esnafı olarak kalan dükkanlar için tekrar yetkililerle görüştük. Satışın bize yapılmasını rica ettik. Ardından Büyükşehir Belediyesi devreye girdi. Kalan yaklaşık 350 dükkan için fiyat teklifi sunduk. Hatta, ekonomik şartlar değiştiği için daha yüksek teklif verdik. Ama hala belirsizlik içindeyiz, mağduruz. Hiçbir yetkili çıkıp da, “Bu dükkanları böyle kullanacağız, şöyle yapacağız” demiyor. Hiçbir bilgiye ulaşamıyoruz. Bizim tek isteğimiz, mağduriyetimizin giderilmesi. Eleman yetişmiyor, ustalar yok denecek kadar az. Biz mücadele veriyoruz. Ama benim bir çatım olmazsa, nasıl çalışacağım? Sanayi esnafı olarak tek isteğimiz, bu belirsizliğin bir an önce sona ermesi. Lütfen sesimizi duyun. Bize destek olun ki, biz de bu şehre katkı sağlayabilelim.

ESNAF MAĞDUR EDİLDİ

Cevat TAŞ: Esnaf bu kadar mağdur edilir mi? Dükkanların Türkiye genelinde satışa çıkarılması gerçekten akıl alır gibi değil. Burada yıllardır emek veren esnaf varken, dışarıdan birilerine bu dükkanların satılması büyük bir haksızlık. Bize, “Hazır olun, size buradan dükkan alacaksınız” denildi. Ben de bu söze güvenerek iki dairemi sattım, hazırlık yaptım. Ancak o paralar çarçur oldu, gitti. Şimdi deseler ki "gel dükkan al", bu şartlarda alacak gücüm kalmadı. Fiyatlar zaten uçmuş durumda. Umarım fiyatları biraz aşağıya çekerler ama açıkçası buna pek ihtimal vermiyorum.

SORUNLAR VAR

Necdet ŞAHİN: Dükkanlar verildi ama birçok esnaf bundan yararlanamadı. Şu anda TOKİ, dükkanları Büyükşehir Belediyesi’ne devretti. İkinci bir etap planlanıyor, bu etapta sanayi esnafları için yeni bir başvuru süreci bekleniyor. Biz de bu süreci takip ediyoruz, dükkan için başvuru yapmayı düşünüyoruz.
Eski Sanayi esnafına da bu süreçte dükkan verilmedi. Umarız yeni etapta biz de faydalanabiliriz ama fiyatlar oldukça yüksek. Bu da ciddi bir sıkıntı yaratıyor. Taşınma süreciyle ilgili de sorunlar var. Şu anda kamulaştırma işlemleri durduruldu ve her şey belirsiz. Kimisi “iki yıl sürecek” diyor. Kısacası beklemedeyiz, ne olacağını kimse bilmiyor.