https://www.youtube.com/watch?v=jmukdbpZKMI

Tüm Makaleleri
AK Parti İl Başkanı
Av. Ersan Aksu'nun
açıklamaları,
Samsun siyasetine
adeta bomba gibi düştü…
CHP ve İYİ Parti il başkanları,
Aksu'ya fena çattı bu yüzden…
Çoğu gazete haberi önemseyerek; fikri takibi
sürdürdü…
Aksu'nun gazetelerde çıkan
basın toplantısı haberi,
sanki tek kalemden çıkmış gibi
aynıydı…
Dün bu köşede,
"Dil belası" başlıklı
yazımda;
sakin ve kavgacı olmayan
tavrını beğendiğim
hukukçu bir il başkanı
Ersan Aksu'nun
ifadelerine
şaşırdığımı belirtmiştim…
İhtimal vermediğim için de
Aksu'nun basın toplantısının atmosferine
kapılarak,
heyecan içinde
bu sözleri söylediğine
kanaat getirmiştim…
İlkadım Belediyesi
siyasetin gündemindeydi…
Hatta, sokakta "kayyum" dillendiriliyordu…
Aksu, "kayyum"
ifadesini kullanmayacaktı…
Yazdım, hatta
bu olay üzerinden
siyasetçilerin
medya ve topluluklar önünde konuşurken
dikkat etmeleri
gerektiğini de salık verdim…
AK Parti İl Başkanı
Ersan Aksu, dün sabah mesaj atarak,
böyle bir ifadesinin
olmadığını belirtti…
Gazeteleri taradım,
haberlerin hepsi benzer şeylerdi…
Samsun Canlı Haber TV'den
o konuşmanın
geçtiği bölümün görüntüsünü istedim…
Samsun Canlı Haber TV,
kesintisiz olarak haberi vermişti…
Görüntüleri izlerken,
sesi biraz uzaktan gelen gazeteci,
Aksu'ya
"Son zamanlarda İlkadım'daki gelişmelerle ilgili
olarak herhangi bir değişiklik ya da kayyum
düşüncesi var mı?" diye sordu…
AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu da
aynen şöyle cevap verdi:
"Kayyum konusu, hele İlkadım Belediyesi ile ilgili olarak,
tabii yasal boyutu çerçevesinde şayet gereği varsa her zaman için değerlendirilecek bir husustur. Ancak bunun değerlendirilmesi il teşkilatı olarak ya da il başkanı olarak bize ait konu değildir. İçişleri Bakanlığı veya ilgili bakanlıklarımız
şayet varsa gereği olan bir durum, suistimal ya da başka bir husus ona göre değerlendirilmesi yapılır. Bu konu şu an itibariyle gündemimizde olan ya da değerlendirdiğimiz bir konu değil."
Haberlerde, bu konuşmanın tamamı yok!..
Görüntüyü bizzat çözümledikten sonra
Ersan Aksu'yu aradım,
haklı olduğunu söyledim…
Elindeki kaydı
çözümlemeye erinen
bazı genç arkadaşlar
sayesinde ortaya çıkan
yanlışı düzeltmek de
bir meslek büyüğü olarak
bana düştü…
Yetmedi, şunu da yaptım…
Konuyla ilgili olarak dün açıklamalarda
bulunan bazı siyasilerin haberlerini
de gazeteye koydurtmadım…
Yani, yanlışın devamına izin vermek istemedim…
Medya mutfağında
sorumluluk noktasındakiler,
elinde ses ve görüntü kaydı olan
muhabire,
"Yemin et, bu böyle mi söyledi?"
diyebilir mi?..
Bu da bizlere ders olsun, iyi mi?..