Yeni bir hayatı kucaklamak!.. Kendimden söz etmeyi ve bunu da yazıya dökmeyi hiç sevemedim… Ama bugün bir istisnaolacak… Çünkü anlatacaklarım okuyucularımı da ilgilendirecek!.. Lafı uzatmadan mevzuya gireyim!.. Pandemi süreci öncesinde, sigarayı bırakmıştım. Yoksa, sol bacağımı kaybedebilirdim… Üç yıl önce Medicana Hastanesi’nde Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yazıcı ve ekibi sayesinde başarılı bir anjiyo operasyonu geçirmiştim… Sol bacağımda damar tıkalıydı ve stent takıldı… Mustafa Yazıcı, “Bir dal bile sigara içmeyeceksin” diye uyarmıştı… Geçen yıl 15 Mart’ta eve kapandıktan sonra, stresten yeniden sigaraya başlamıştım… Hem de ne başlama!.. Eskisinden daha çok içiyordum… Bu arada, sol bacağımda ağrılar başlamıştı… Korkudan hastaneye gidemiyordum… Aradan tam bir yıl geçmişti… İki ay önce, Romatem Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda da Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı olan Uzm. Dr. Köksal Holoğlu, hal-hatır için telefonla aradığında; sağlığımı da sordu… Ben de sigara yüzünden bacağımda oluşan sorunu anlattım… O da “Bırakmalısın” dedi ve Romatem Samsun Hastanesi’nde bunun üstesinden gelebileceğimi belirterek, Uzm. Dr. Metin Güzelcik ile görüşmemi istedi… Birkaç gün sonra Uzm. Dr. Güzelcik’in ilk muayenesi sonrasında ozon tedavisi ve akupunktura başlandı… Uzm. Dr. Halil İbrahim Bekdemir’in akupunktur tedavisi ile ozon terapi, aynı gün paralel gidiyordu… Sigarayı bırakmak için ilk günden çok kararlıydım… İşin ucunda bacağı kaybetmek vardı… Romatem Samsun Hastanesi’nde hem akupunktur hem de ozon terapi sonucunda kısa sürede sigarayı bıraktım… Sonrasında neler mi oldu?.. Yaşadıklarım, adeta “Mucize” idi… Sigaradan kurtulduğumda, ilk önce moral motivasyon açısından güçlenmiştim ve bu bana mutluluk veriyordu… Evimin olduğu sitede, 2 tur attıktan sonra yorulduğum parkurda, şimdi 16-17 kez turluyordum… Yetmiyor evin içinde de yürüyerek günlük 10 bin adımı, fazlasıyla tamamlıyordum… Cildimde de farklılık vardı… Oğlumun bazen “Botoks mu yaptırdın?” diye takılması, bu yüzdendi… En önemlisi tansiyonum düzene girmiş, 130-140 civarında gezinen şekerim de 100’ün altına düşmüştü… Uyku düzenim de harikaydı… Ağzımın tadı bile yerine gelmişti ama biraz da ölçüyü kaçırmıştım… Neyse ki bu açığı yürüyüşle telafi ettim… Hiç abartısız olarak anlattığım bu gelişmeler, az şey miydi?.. Dostum Uzm. Dr. Köksal Holoğlu’nun hiç hesapta yokken beni arayıp yönlendirmesiyle, yeni bir hayata kavuştuğum için kendimle gurur duydum… Bu gururu yaşamama vesile olan Uzm. Dr. Holoğlu başta olmak üzere Uzm. Dr. Metin Güzelcik, Uzm. Dr. Halil İbrahim Bekdemir ve Uzm. Dr. Orhan Akdeniz’e teşekkürü bir borç biliyorum… Bu arada, sigarayı bırakıp yeni bir hayatı kucaklamaya karar verenlere de Allah’tan yardım diliyorum…