Öyle oldu, böyle oldu…. Bantı geriye sarmaya gerek yok!.. Ramazan Bayramı’nda ziyaretleri önleyebilirsek; vaka sayısında birinci sıradan nasıl 42. sıraya gerilediysek, bu kez 10’lu rakamlara düşmek mümkün olacak!.. Alınan önlemlerin etkisini kim inkar edebilir?.. Eğer başaramasaydık, “Wuhan’da doğdu Samsunlu oldu” esprisi, Türkiye gündemine oturacaktı… Geçen yıl Samsun’da vaka sayısının büyük ölçüde artışının nedeni, hem fındık sezonu hem de Kurban Bayramı’nın çakışmasıydı… Bu durumun bize hatırlattığı en önemli konu, ziyaretlerdir… Arife günü ya da bayram sabahı, özellikle kırsal kesimde anne ve babaları ya da yakınları oturanlar, yasak delmek için olmadık çarelere başvurmazsa 18 günlük önlem işe yarayabilir… Yoksa, koronavirüs mücadelesinde gecesini gündüzüne katan insanların emekleri, boşa gider!.. Arife günü ve bayram, bu yüzden çok önemli… Büyükleri hatırlamak elbette güzel bir şey ama işin ucunda acı var, ölüm var!.. Unutmayalım!.. Peygamberimiz, veba salgını nedeniyle “Bir yerde veba hastalığı çıktığını duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde veba hastalığı çıkarsa, o bölgeden de ayrılmayınız” diye buyurmuştu… Öyleyse salgın döneminin dini bir bayrama rastladığı bu günlerde onun tavsiyelerine uymak, Müslümanlar için bir görevdir!.. Şunun şurasında son bir hamle daha kaldı… İnanın başaracağız!.. Allah niyetlerimizi halis, dualarımızı kabul etsin!..