Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, dünkü meclis toplantısında geçen haftaki selle ilgili konuşurken; “Böyle yağış, 15-20 yılda bir görülür” dedi… Ben, bu sözleri bir yerlerden hatırlıyorum sanki… “Bu yağış, 100 yılın yağışı” ifadesini, 2012 yılının temmuz ayının başında, 9 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketi sonrasında, yetkili ve etkili ağızlardan duymuştuk… Samsun, böyle bir yağış görmemişti… Canik İlçesi adeta savaş alanına dönmüştü… O acı tablo karşısında içi sızlamayan kalmamıştı… Sonra yine sel oldu Samsun’da… Çarşamba’da, Terme’de, Salıpazarı’nda… Yine aynı teraneler… “Samsun, böyle yağış görmedi”… O günlerde ilçelere tankerlerle su taşındı, yiyecek ve giyecek dağıtıldı, çadırlar kuruldu… Mal ve can kayıpları vardı… Samsun, sel konusunda Allah’ın gazabına mı uğramıştı?.. Ne oluyordu böyle?.. “Tövbe haşa” diyelim!.. Hani, dünyadan bihaber olsak, “gazap mazap” diye bizleri kandırırlar da kazın ayağı öyle değil tabii ki… Salıpazarı’nda su dizginlenmediği sürece, Terme deresi taşar, ilçeyi su basar!.. Böyle olmadı mı?.. Çarşamba’da merkez içindeki rögarlar temizlenseydi, o su baskını yaşanır mıydı?.. Herkesin öyle veya böyle ihmali var!.. Bu işi “asrın yağmuru” palavralarıyla başka yerlere havale etmek yerine gerekli önlemler alınsa, sıkıntı kalmayacak!… Barajlar yapılmasaydı, bugünkü Çarşamba’nın yerleşim yeri Yeşilırmak’ın kıyısı olur muydu?.. Yani önlem alınınca, sorun olmuyor demek ki… Anlayamadığım bir şey de bir hafta önce altyapı sıkıntısı bulunduğunu söyleyen Demir’in, dün birden bire adeta “çark” edercesine hatların yeterli oluşundan söz etmesiydi… Bunun bir nedeni olmalıydı… İnsanlardan kullanmadığı suyun bedelini alacak kadar ticari zekaya (!) sahip olan bir anlayış, para kazanacak projeler varken, “ölü yatırım” sayılan altyapıya harcama yapar mıydı?.. Hem de 15-20 yılda bir yağacak yağmurun etkisini azaltmak için milyonları harcayıp yatırım yapmak, kazançlı iş sayılır mıydı?..