https://www.youtube.com/embed/iaQTBF3kG90 Konu,epeyden beri aklımdaydı...Ha bugün yazarımha yarın derken;İl Kültür ve Turizm MüdürüAdnan İpekdal'ınBüyükşehir Belediyesi'nimünasip bir dilleuyarmasıylamevzuya girmek,kaçınılmaz oldu...Kızılırmak Deltası'ndaherkesi üzeno yangın sonrasında,bir okuyucumdanşöyle bir mesaj almıştım:"Eğer kuş fotoğrafçılarına yasak gelmeseydi,o yangını çıkaranlar,buna cesaret edemezdi"Aynen katılıyorum...Çünkü, "Kuş Cenneti"nin belirli köşelerindegüvenlik kameraları vardı amakuş fotoğrafçıları,deltanın en ücraköşelerinde, yaban hayvanı tehlikesine rağmenkamuflajlı elbiseleriylesaatlercebekliyorlardı...Kundakçılar, kesinlikleobjektiflerden birine yakalanabilirdi...Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nınraporuna göre, deltanıno bölgesi üç yerdenyakılmıştı...Kundakçılarhenüz bulunamadığından,"neden ve niçin" sorularınıncevabını da alamadık...Unutmadık elbette amaşimdilik mesele bu değil!..Mesele, Türkiye'nintür bakımından en zengin bölgelerinden olanKızılırmak Deltası'nda kuş fotoğrafçılığının yasaklanmış olmasıydı..."Kuş Cenneti"nin,UNESCO Dünya Kültür MirasıListesi'ne alınması için yapılançabaların amacı; hem doğayı korumakhem de turizme kazandırmak içindi...Orada gözlem evlerinin yapılması, ahşaptanyeme-içme yerlerininaçılması vehayvan hastanesinin kurulmasıişte bu yüzdendi...Kuşların ürkütülmemesi ve kötü niyetli kişilere fırsat verilmemesi içinorada atlı jandarma görevlendirilmişti...O atlı jandarmalar bileoraya ayrı bir hava katmıştı...Ne olduysa, zatenjandarmanın çekilmesinden sonra oldu ya!..Neyse, konuyu dağıtmayalım..."Kuş Cenneti"nde kuş fotoğrafçılarınayasak konulmasınınmantığını anlayamadım...Kuş fotoğrafçıları;bilime, sanata ve turizmehizmet ediyor...Yani, onların varlığı önemli bir kazanımdır!..Samsun'un önemli kuş fotoğrafçılarındanbiri olan Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcılarındanVedat Soğukpınar'ınsosyal medyada paylaştığı sözlerle bitireyim yazımı:"Biz tetiğe değil, deklanşöre basıyoruz. Biz öldürmüyor, ölümsüzleştiriyoruz"