Samsun

Karadeniz’in dayanışma kültürü: Komşuluk ve paylaşım

Karadeniz halkının güçlü toplumsal bağları, komşuluk ilişkileri ve paylaşma geleneğiyle şekillenmiştir. Bu kültür, dayanışmayı yaşam biçimi haline getirir.

Abone Ol

GİRİŞ

Karadeniz, yalnızca coğrafi güzellikleriyle değil, toplumsal dayanışma kültürüyle de dikkat çeker. Bölge insanı, zor doğa koşullarına rağmen yüzyıllardır birbirine kenetlenmiş bir yaşam biçimi sürdürür. Komşuluk, paylaşım ve yardımlaşma Karadeniz kültürünün temel taşlarıdır. Bu yazıda, Karadeniz’in dayanışma kültürünü tarihsel kökenlerinden günümüze kadar inceleyip toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini ele alacağız.

DAYANIŞMANIN KÖKENLERİ: DOĞA İLE MÜCADELEDEN TOPLUMSAL BAĞLARA

Karadeniz coğrafyası, dik yamaçları, bol yağışlı iklimi ve dağınık yerleşim yapısıyla insanları işbirliğine zorlamıştır. Tarla açmak, fındık toplamak, ev yapmak ya da hayvanları korumak gibi işler genellikle bireysel değil, kolektif bir anlayışla yapılır. “İmece” kültürü bu bağlamda ortaya çıkmış ve kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.

Köy yaşamında dayanışma yalnızca fiziksel emekle sınırlı değildir; moral ve sosyal destek de bu kültürün ayrılmaz bir parçasıdır. Birinin tarlasında hastalık çıktığında, diğer komşular hemen yardıma koşar. Doğa koşullarıyla mücadele ederken gelişen bu karşılıklı yardımlaşma, Karadeniz’in dayanışma kültürünün temelini oluşturur.

KOMŞULUK İLİŞKİLERİNDE SAMİMİYET VE GÜVEN

Karadeniz’de komşuluk, yalnızca yan yana yaşamak değildir; birbirinin yaşamına aktif olarak katılmak anlamına gelir. Komşular arasında “bir kap yemek paylaşma” geleneği, bölgenin en bilinen özelliklerinden biridir. Özellikle Ramazan, bayram ya da düğün dönemlerinde evlerde pişen yemeklerin bir kısmı mutlaka komşulara götürülür.

Giresun, Rize ve Trabzon gibi illerde yapılan saha araştırmaları (Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, 2023) bu kültürün hâlâ güçlü biçimde sürdüğünü göstermektedir. İnsanlar, güven duygusunu komşuluk ilişkileri üzerinden pekiştirir. Kapılar genellikle kilitlenmez, “komşu kapısı” kavramı, hem fiziksel hem duygusal bir yakınlığı ifade eder.

PAYLAŞIMIN GÜNÜMÜZDEKİ YANSIMALARI

Günümüz Karadeniz’inde dayanışma kültürü, modern yaşamın değişimlerine rağmen varlığını korumaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde imece, hala sosyal yaşamın önemli bir parçasıdır. Yeni nesil, teknolojinin getirdiği bireyselleşmeye rağmen köylerine döndüklerinde bu geleneği yaşatmaya devam etmektedir.

Sivil toplum kuruluşları da bu kültürü destekleyen etkinlikler düzenlemektedir. Örneğin, Karadeniz Dayanışma Derneği tarafından yürütülen “Birlikte Üretiyoruz” projesi, kadınların ortak üretim alanlarında iş birliği yapmasını teşvik eder. Böylece geçmişin paylaşım geleneği, günümüz sosyal dayanışma projeleriyle yeniden hayat bulur.

İMECE GELENEĞİ VE TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN BİÇİMLERİ

İmece, Karadeniz’in dayanışma kültürünün en somut örneğidir. Bu gelenek, bir köydeki bireylerin ortak bir işi karşılıksız yardımlaşarak tamamlamasını ifade eder. Evin çatısını onarmak, fındık tarlasında hasat yapmak ya da yeni bir ev inşa etmek bu kapsamda yapılır.

Aşağıdaki tabloda Karadeniz’de görülen bazı imece türleri ve amaçları özetlenmiştir:

İmece Türü

Amacı

Uygulama Alanı

Katılımcılar

Zamanı

Sosyal Katkı

Tarla imecesi

Hasat veya ekim işi

Fındık, çay bahçesi

Köylüler

Yaz ayları

Üretim ve paylaşım

Ev imecesi

Ev yapımı veya tamiratı

Köy yerleşimleri

Akraba ve komşular

Bahar dönemi

Toplumsal dayanışma

Düğün imecesi

Kutlama hazırlığı

Köy veya mahalle

Kadınlar ve gençler

Tüm yıl

Sosyal birliktelik

Yol imecesi

Yol onarımı veya temizlik

Kırsal alan

Erkekler

Sonbahar

Ulaşım ve topluluk yararı

Yardım imecesi

Hasta, yaşlı veya yoksul için destek

Ev ortamı

Tüm köylüler

İhtiyaç anı

Sosyal sorumluluk

Bu tablo, Karadeniz’de paylaşımın sadece ekonomik değil, duygusal bir değer taşıdığını da ortaya koyar.

KÜLTÜREL KİMLİKTE DAYANIŞMANIN ROLÜ

Karadeniz’in dayanışma kültürü, bölge insanının kimliğinin önemli bir parçasıdır. Mizah anlayışından müziğine, halk oyunlarından günlük konuşmalarına kadar her alanda bu ruhun izleri görülür. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” anlayışı, bireyden çok topluluğu öne çıkarır.

Bu kültür, göç eden Karadenizliler arasında da canlılığını korur. Büyükşehirlerde kurulan hemşeri dernekleri, dayanışmanın şehir ortamında da sürmesini sağlar. Bu dernekler aracılığıyla yardımlar düzenlenir, yeni gelenlere destek olunur, böylece paylaşma kültürü nesiller arası bir köprü oluşturur.

SSS (SIKÇA SORULAN SORULAR)

1. Karadeniz’in dayanışma kültürü neden bu kadar güçlüdür?
Bölgenin zorlu doğa koşulları, insanların birlikte hareket etmesini zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluk zamanla güçlü sosyal bağlara dönüşmüştür.

2. İmece geleneği günümüzde hala uygulanıyor mu?
Evet, özellikle köylerde ve küçük yerleşimlerde imece hâlâ canlıdır. Ayrıca, belediyeler ve dernekler bu geleneği kültürel miras olarak desteklemektedir.

3. Komşuluk ilişkilerinin Karadeniz’deki farkı nedir?
Karadeniz’de komşuluk, sadece fiziksel yakınlık değil; paylaşım, güven ve samimiyet üzerine kurulu bir yaşam biçimidir. İnsanlar birbirine “aileden biri” gibi davranır.

SONUÇ VE ÖNERİ

Karadeniz’in dayanışma kültürü, toplumsal yaşamın en güçlü örneklerinden biridir. Komşuluk ilişkileri, imece geleneği ve paylaşım anlayışı bölge halkının sosyal dokusunu korur. Günümüz modern yaşamında bu kültür, bireyselliğin artmasına rağmen hâlâ örnek teşkil etmektedir.

Kültürel mirasın sürdürülebilmesi için yerel yönetimlerin, eğitim kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının bu değerlere sahip çıkması önemlidir. Karadeniz’in dayanışma kültürü sadece geçmişin bir hatırası değil, geleceğe ışık tutan bir yaşam felsefesidir.