Mevzu, yeni değil aslında... Çakırlar'dan Dereköy'e kadar uzanan güzergahta, dalgaların sahili yuttuğunu haber yaptık, görüntüledik... Hem de yıllarca... En son SAMÇEP Sözcüsü Mehmet Özdağ'ın açıklamaları, ardından da yöre halkından gelen yakınmalar üzerine; Samsun Canlı Haber TV ekipleri görüntü aldı, vatandaşlarla röportaj yaptı... Manzara korkunç, insanlar da tedirgindi... Sahildeki ağaçların çoğu yıkılmış, kalanların da kökleri dışarıdaydı... Vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesi'ne başvurduklarında kendilerine, "Biz yola bakarız denize değil" denildiğini ileri sürdü... Dün de Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, konuyla ilgili ciddi eleştirilerde bulundu... Hatta, geçmişte yapılan uyarıları hatırlattı... Ve acı bir ifadeyle, "Bu şehre kastediyoruz"  dedi... Haklıydı başkan!.. Sahilsiz Atakum, neye yarardı?.. Yılların sorununu çözmek için bir çare bulunması gerekir artık!.. Aslında, çözüm yok değil!.. Ama işin içinde harcama var!.. O yüzden hiçbir kurum, bu işe yanaşmıyor... Ancak olan, Atakum sahiline oluyor... Bunun önüne geçilmediği takdirde o yörede sahile yakın evler de tehlike içinde... Bu erozyon evlere ulaştığında, bir felaketle karşı karşıya kalmak mümkündür!.. "Allah korusun" diyeceğim elbette ama Allah da akıl fikir verdi... Atakum Belediye Başkanı Deveci'ye hak veriyorum... Bu mesele; herkesin "ortak" meselesidir ve gereken neyse o yapılmalıdır!.. Bu güzelliğin yıkılmasını hiçbir çaba sarf etmeden seyretmek, bu şehre ihanet etmektir!..