Anlamış değilim!..
Yani, gündem
değiştirme
taktiği mi var?..
Samsun gündeminin,
bu kadar baş döndürücü boyuta
ulaştığı
görülmemişti...
Bir tek dönemin Belediye
Başkanı Kemal Vehbi Gül,
böylesine Türkiye
gündemine
gelirdi...
Cumhurbaşkanı
Kenan Evren'e,
"türban hakareti"nin
dışındakiler,
işin magazin yanıydı...
Gül, birkaç fakülte mezunuydu
ve onlardan biri de
hukuk fakültesiydi...
Ciltler dolusu yazdığı
kitaplardan o yıllarda bana da
imzalayıp vermişti...
Daha çok, siyasal tercihleriyle
gündemdeydi...
Hiç unutmam!..
Hürriyet Haber Ajansı'nda
Avni Demir'le birlikte muhabirim...
Genel merkezden
bir telefon geldi ve Gül'ün irticacı kişiliklerin
adını sokaklara verdiği belirtilerek,
haber yapmamız istenmişti...
Akşam vaktiydi, hava kararmıştı...
Kışla Mahallesi'nin
alt sokaklarında
kırmızı boyalarla evlerin duvarlarına
isimler yazılmıştı...
Şeyh bilmem kim,
hoca bilmem ne sokağı...
Geceydi ve o fotoğrafları çektik...
Sabah Kemal Vehbi
Gül ile konuştuk...
Gül, tek tek izah etti ama
siyaset yazamayan medya,
bu tür malzemelerden prim yapıyordu...
Elbette bu haberler de Evren'in hoşuna gidiyordu...
Samsun'da uzun yıllar belediye başkanlığı yapan
Kemal Vehbi Gül'ün,
çevresini koruduğu,
kafasına göre
belediyeyi yönettiği, istediği gibi imar planları
yaptırdığı iddiaları oldu ama
seçimi kaybettikten sonra
rahmetli
Muzaffer Önder tarafından
kamuoyu önünde hiç suçlanmadı...
Biri iyi sağcı, diğeri de
iyi solcuydu...
Önder'in çevresinden
gelen baskılara
rağmen
CHP'lilere soluk aldırmayan
Gül'e
karşı, intikamcı davranılmamıştı...
Birbirleri
hakkında
ağır eleştiriler yaptıklarını da
duymamıştım…
Hatta, Muzaffer Önder'den sonra
göreve gelen
Yusuf Ziya Yılmaz da onu
suçlamamıştı...
O günleri,
bugünün
bazı siyasileri
bilmez elbette...
Sıkıntı,
şehrin
hafızasının
yok edilmesinde...
İşte bu zihniyet;
bu şehrin sosyal, kültürel ve tarihsel dokusunu
bozmaya kalkışarak,
kendi gettolarında
bir dünya kurmaya
çalışıyor...
Ama burası Samsun, burada olmaz!..
Çünkü Samsun, Türkiye'dir...
Samsun, küçük İstanbul'dur...
Türk, Kürt, Çerkes ve Gürcü
burada,
et tırnaktır,
iç içedir!..
Akrabalıklar, hısımlıklar, arkadaşlıklar
ve dostluklar kurulmuştur!..
Yani ortada bir
ebru tablosu vardır!..
Renkleri birbirinden koparıldığında,
bütün tablonun bozulduğu...
O yüzden bu güzelliği
bozacak
söz ve davranışlarda bulunmamaya
dikkat etmek gerekir!..
Ünlü düşünür Nietzsche,
şunu söylemişti:
"Birini suçlamak üzere uzattığın
elin üç parmağının seni gösterdiğini unutma"...
Kimler neydi, ne oldu ve ne olacak?..
Hatırlatalım istedik!..