“Öğrenilmiş çaresizlik”
durumunda herkes…
Hiç kimse
A’den Z’ye
her şeye gelen zamlar
karşısında,
“Ne bu ya?”
diye tepki gösteremiyor…
Vatandaşı anladık da
iktidar
dahi
fahiş fiyatla
mücadelede etkili olamıyor…
Denetimler yapılıyor,
cezalar yazılıyor ama
nafile…
Muhalefetin
“Tek adam” diye
tanımladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan
dahi,
bu durumdan yakınır vaziyette,
“Hesap soracağız” diyor…
Toplum olarak
“öğrenilmiş çaresizlik”
cenderesinin
içinde sıkıştık kaldık…
Bunun herkesçe bilinen
bir de hikayesi vardır…
“Hindistan’da filler eğitilmek için bebekken kalın bir zincirle kazığa bağlanır ve kaçması engellenir. Bebek fil kaçmayı defalarca dener, fakat kendisinin zinciri koparmaya da çiviyi sökmeye de gücü yetmez. Yıllar geçer, bebek fil büyür ve hala zincire bağlı şekilde bekler. Artık fil güçlüdür, zinciri koparabilecek ve kazığı sökebilecek gücü vardır fakat fil kaçmayı denemez bile. Çünkü özgür olamayacağına inanmaktadır.”
Aslında,
kırılamayan şey, filin bağlı olduğu zincir değil;
filin inancıdır…
Bizler de aynen öyle olduk…
Neredeyse haftada bir akaryakıta zam var…
Elektrik ve doğalgaz fiyatları
ortada…
Gıda maddelerini
saymıyorum bile…
Vatandaşın hali,
gerçekten de perişan…
Ancak, fırsatçılar için
durum hiç de böyle değil!..
Her türlü kazanıyorlar!..
Amiyane tabirle,
yazı da tura da
onlara…
Bir şeyler yapmak gerekir!..
Bizler işin siyaset değil,
ekmek tarafındayız!..
Bu ekonomik sıkıntıdan, fırsatçılar dışında
herkes rahatsız değil mi?..
Öyleyse iktidar ve muhalefet
topyekün bir mücadele
planı içinde yer alsa
ve halkın cebine göz dikmiş
fırsatçılara karşı
aynı frekansta buluşsa olmaz mı?..
Bu milletin cebinden parayı
çekenler,
her türlü atraksiyonun içinde…
Büyük paralarla, büyük oyunları
tezgahlayanları
yargı önüne çıkarmadıkça;
onlar bu milleti soymaya
devam edeceklerdir!..
Para değil, hapis cezası
gerekir!..
Çünkü onlar para cezasına çoktan razı…
Elbette adil yargılamayla…
Bilmem anlatabildim mi?..