https://www.youtube.com/watch?v=wveO1Xaov6I İlkadım İlçesi Kazım Karabekir Mahallesi Timurlenk Sokak’ta yaşananlar, adeta<strong> “komedi”</strong> gibi… YEDAŞ, <strong>“Sokaktaki trafo ve tesisten</strong> <strong>malzemelerin çalındığı”</strong> gerekçesiyle asfalt yolu, jiletli tellerle kapattı… Dün haberi, manşetten vermiştik… Yolun o bölümünün tapusu YEDAŞ’ındı… İlk bakışta YEDAŞ yöneticileri, kendilerince <strong>“haklı”</strong> olabilir ama ortada kamusal bir durum var… İnsanlar, oraya ev yapmış, konut satın almış ve 50 yıldır o yolu kullanmış!.. İlkadım Belediyesi de o sokağı asfaltlamış!.. İnsanlar evlerine bu yoldan gidip gelirken, yolun birden kapatılması şaşkınlık yarattı elbette… Vatandaşlar tepki gösterince; YEDAŞ polisten yardım istedi… Dün arkadaşlarımız Merve İlhan ve Hakan Akgün, Kazım Karabekir Mahallesi Muhtarı Murat Türer ve yöre sakinleriyle o sokaktaydı… Eviyle tel örgü arasında 50-60 metre mesafe olan bir vatandaş, 700 metre dolandıktan sonra yuvasına kavuşabiliyordu… Kimisi daha çok yol katettiğini anlattı… YEDAŞ’ın malını ve mülkünü korumasına itiraz etmiyorum… <strong>“Başka çare yok muydu?”</strong> diyorum… Mesela, yolu kapatmak yerine tesise güvenlik kamerası yerleştirilemez miydi?.. Hem caydırıcı hem de hırsızların yakalanması kolaylaşmaz mıydı?.. Vatandaşlar, dün arkadaşlarımıza, <strong>“Bir yayanın ya da küçük bir aracın geçebileceği kadar</strong> <strong>yol açılamaz mıydı?”</strong> diye sordu… Amaç üzüm yemekse, çözüm var!.. Ancak, amaç bağcıyı dövmekse o başka!.. Vatandaş, sıkıntılar içinde yorgun düşmüş vaziyette… <strong>“Yorgunu yokuşa sürme”</strong>nin bir anlamı var mı?..