https://www.youtube.com/watch?v=hOScIGFge9c
Yıllar önce,
bu ülke, tarımda kendi kendine yeten
7 ülkeden biriydi…
Coğrafya derslerinde
bölgeleri incelerken
gurur duyardık!..
İç Anadolu Bölgesi’nde
Konya için “buğday ambarı”
ifadesi geçerdi…
Çukurova’da pamuk,
Rize’de çay,
Adana, Diyarbakır ve
İzmir’de
karpuz, Manisa’da kavun
vardı…
Samsun’da tütün, soya
ve çeltik
hayat demekti. Bütün Karadeniz’i
sebzeyle besleyen Samsun,
İstanbul ve Ankara pazarlarına
ürün gönderirdi…
Antalya ve Mersin’in
muzuna, Bursa’nın şeftalisine,
Tokat’ın domatesine
ne oldu?..
Ya Amasya’nın misket
elması, kirazı,
kuru soğanı, Çorum’un
nohudu, Kastamonu’nun
sarımsağı…
Türkiye’nin ovalarından
bereket fışkırıyordu…
Tüketici de
üretici de
mutluydu…
Ne zaman Şili’den elma,
İran’dan karpuz,
Avustralya’dan havuç,
Mısır’dan
marul, Sri Lanka’dan
siyah çay,
Ekvator’dan muz,
Kanada’dan üzüm, armut,
ayva, erik,
nar, şeftali,
lahana, dolmalık biber,
turp, patlıcan,
Yunanistan’dan pamuk,
Amerika ve Rusya’dan pirinç,
Fransa’dan incir,
Hindistan’dan nohut ve kuru fasulye
ithal etmeye başladık,
işte o zaman yandık!..
Samanı Gürcistan ve Bulgaristan’dan ithal eden
bir ülkenin, sığır ihtiyacının da
Brezilya’dan karşılanması
kaçınılmazdı…
Gelinen nokta,
içler acısıdır aslında!..
Bu durum;
tarımsal ürün ithal edilen
ülkelerin
üreticisini
geliştirirken,
Türk üreticisini de
bitiriyor…
Döviz de
dışarıya gidiyor…
Tarımsal ürün
ihracında Türkiye’nin lokomotifi
fındıkta, piyasanın
tekellerin eline geçmesi;
mağduriyetleri ortaya koymuştur…
Geçen sezon resmi fiyatı
3.5 dolar kadar olan
fındık,
2.4 dolardan
serbest piyasada işlem görmektedir.
Böyle giderse ve TMO devreden çıkarsa; önümüzdeki sezon
üreticinin çoğunun
bahçeye girip,
fındık toplayacağını
sanmam!..
Karamsar da değilim…
Türkiye’nin en büyük ovalarından
ikisine sahip olan
Samsun’da,
tarımsal potansiyeli ortaya çıkaracak
proje çalışmaları
son aşamaya gelmiş durumda…
Yerelden kalkınma
modelini seçen dünyaya,
Samsun’dan bir örnek
çıkarabilirsek;
herkes kazanır!..
Yoksa felaket kapıdadır!..