https://youtu.be/_Ix7BfNZysM Samsun’un Çarşamba İlçesi Eğercili Mahallesi’nde <strong>“ovanın göbeğine yapılıyor”</strong> diye karşı çıkılan biyokütle enerji santralinin kapısına mühür vurulmasının gündeme gelmesi, tıpkı Tekkeköy’de 2001 yılında kurulan ve 6 No’lu fuel oil ile çalışacağı için tepki gösterilen mobil santraldeki sürece o kadar benziyor ki, anlatamam!.. Firmaya, <strong>“alım garantisi”</strong> verildiyse tazminat da ödenir ve buna hiç şaşırmam!.. Hatırlanacağı gibi, mobil santrallerin yapımına, DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümeti döneminde karar verilmişti… Halkın büyük tepkisi vardı… Hatta, AK Parti milletvekilleri Tekkeköy’de düzenlenen mitingde santrale karşı çıkmıştı… Bu arada Samsun Barosu, o dönemde işin peşini bırakmamış, ilk davayı 11 Mart 2002 yılında açmıştı. Samsun İdare Mahkemesi, yetkili olmadığını belirterek; dosyayı Ankara 10. İdare Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, santralin çalışmasını 2003 yılında durdurdu. 2007’de Çevre ve Orman Bakanlığı yönetmelikte değişiklik yaparak, faaliyete izin verdi… Samsun Barosu, yine aynı mahkemeye başvurdu. Dava 2008 yılında sonuçlandı ve iki santralin de faaliyeti son buldu. Bu kez, bakanlık itiraz edince; söz konusu mahkeme, yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı ve aynı yıl, santraller yeniden açıldı… Dedik ya, “<strong>Samsun Barosu, işin peşini bırakmadı”</strong> diye… Süreç devam ederken, baro bu kez Samsun İdare Mahkemesi’ne <strong>“işyeri ruhsatının</strong> <strong>iptali”</strong> için açtığı davayı kazandı ve Büyükşehir Belediyesi iki santrali mühürlemek zorunda kaldı… Bu süreçte, dönemin AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir de mobil santraller için TBMM Araştırma Komisyonu kurulmasına öncülük etmişti… O sırada öğrenildi ki, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, ÇED raporu bulunmadığı için durdurulan iki santrale, 140 milyon dolar ödendiğini ortaya çıkardı… Bu, devlet eliyle zenginleştirme değil de neydi?.. Hiç çalışmadan alım garantisi verildiği için ödenen o para, bu milletin cebinden çıkmıştı… Biyokütle enerji santralinin de faaliyeti durdurulursa, <strong>“alım garantisi”</strong> nedeniyle böyle bir tazminat, mutlaka gündeme gelecektir… Yatırımcının kaybından çok kazancı olacak!.. Yazık günah değil mi bu milletin parasına?.. Şimdi soralım; itirazlara rağmen santralin yapımı için kolaylık sağlayanların, bu ödenen paralar karşısında vicdanı hiç sızlamayacak mı?..