Fındık taban fiyatının ortalama 54 lira olarak açıklanmasının hemen ardından, ürünün serbest piyasada 42-43 lira bandında işlem görmesi, üreticiyi mağdur etmişti... Geçen cumartesi günü Samsun'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sorunun iletilmesi gerektiğini belirttiğim "Fındıktaki tezgah anlatılırsa..." başlıklı yazımda, duruma müdahale edilmesi halinde fiyatın yükseleceğini kaydetmiştim... Nitekim, günlerce alım fiyatını piyasaya bildirmeyen tekel konumundaki firma, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinden sonra 48 artı 1 liradan alım yapacağını duyurdu... Açıkça, bölgede etki altına aldığı tüccar ve ihracatçılara "Taban fiyattan alım yapmayacağım" dedi... Geçen sezon da taban fiyatı 26 lira 50 kuruş olarak açıklanan fındığı 25 liradan alacağını bildirmişti... Piyasada fındık, 22-23 liradan işlem görmüştü... O firmanın "mübayaa memuru" durumuna düşürdüğü adamları, bu sezon da aynı tezgahı açtı... Söz konusu firma, anlaştığı adamlarının dışında hiçbir tüccardan alım yapmayınca da piyasada istikrar bozulmuş oldu... Sıkıntı, sadece bu değil elbette!.. İddiaya göre, Avrupa'da da piyasayı elinde tutan firma, ithalatçılara düşük fiyat teklif ederek, diğer Türk ihracatçıların önünü kesme hamlesi yaptı... Yani, sadece üretici mağdur olmadı; o firmanın haricinde çalışan ihracatçılar da zor durumda kaldı böylece... Çünkü, üreticiden 44-46 lira bandında alınan ürünü, Avrupa'ya aynı fiyattan satmak, zarar etmekten başka bir şey değildi!.. Firmanın amacı, istediklerini de saf dışı bırakmak ve tamamen tek kalmaktı!.. Bir başka tehlike de önümüzdeki süreçte fındık kırma fabrikalarının devreden çıkacak olması ve binlerce insanın işsiz kalmasıydı... Hatırlanacağı gibi, o firmanın Samsun Gıda OSB'de kuracağı tesis bu nedenle engellenmişti... Onu da yazmıştım... Öyle olmasaydı, bölgedeki onlarca fındık kırma fabrikası kapanmak zorunda kalacak, binlerce işçi işini kaybedecekti... Firma, Samsun yerine işletmeyi Sakarya-Hendek'e kaydırdı... Hendek'teki o işletme, bölgedeki fındığın yüzde 80'ini kıracak kapasiteye ulaştı... Yani, fabrikalar için tehlike henüz bitmedi... Yabancı yatırımcıya değil; "milli ürün" olan fındığın bitirilmesine yönelik, sömürü düzenine karşıyım... Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortalama 54 liradan açıkladığı taban fiyatın 48 liraya düşürülmesi cesaretini de nereden buldular, onu da anlamış değilim ya!.. Bu yaptıklarına "Serbest piyasa" diyenin aklından şüphe duyarım!.. Bu tanımla alakası olmayan tekelci uygulama karşısında; yaşatılan mağduriyeti "kabullenme çaresizliği"ne de tepkim var!.. Nerede fındığa sahip çıkması gerekenler?.. "Taşları bağlasalar" da yapacak bir şeyler yok mu?.. Üreticiyi bitirme, kendileriyle çalışmayan ihracatçı ve tüccarı piyasadan silme çabasında olanlara karşı, elden bir şey gelmiyorsa; Peygamber Efendimizin dediği gibi, "Buğz" etmeyelim yani kaşları da karartmayalım mı?.. Bir yandan düşük fiyat politikasıyla üreticiyi bezdirmeye diğer yandan da Avrupa'da Türk fındığına talebi azaltarak ihracatçıları yok etmeye çalışan firma; Şili başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde boşuna mı üretim yapıyor?.. Böyle giderse, fındık bitecek; hem üretici hem de o firma dışındaki ihracatçılar perişanlık yaşayacaktır!.. Ondan sonra da ağlamak ve sızlanmak işe yaramayacaktır!..