<iframe title="YouTube video player" src="https://www.youtube.com/embed/ImXmMZMKigo" width="560" height="315" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen"></iframe> Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin 21-B ihalelerinde çoğunlukla başka illerden firmaları tercih etmesi; bu şehrin siyasileri, TSO başta olmak üzere işadamları kuruluşları, esnaf ve meslek odaları ile kanaat önderi olarak sözü dinlenen insanları ne kadar ilgilendiriyor, bilemiyorum… O ihale listelerinde Samsunlu yerine başka illerdeki firmaları gördüklerinde; nasıl bir hissiyat içinde olduklarını da merak ediyorum doğrusu… Bu şehir, bu kadar mı geride kaldı?.. Oto kiralamalarını İstanbul ve Kocaeli’nden firmalara verdiği için eleştirilen Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin bütün ihaleleri neredeyse Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı üzerinden yapıyor olması, hayret verici… Vezirköprü’de yıkılan köprünün ihalesini de Fen İşleri değil, Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı yapmıştı… SASKİ’de de durum farklı değil!.. 23 milyon liralık Havza Kırsal Mahalleler İçmesuyu Tesisi de Ankaralı bir firmaya ihale edildi… Bu şehrin müteahhitleri arasında SASKİ’nin özellikli işlerini yapacak çapta nitelikli insanlar yok mu?.. Büyükşehir Belediyesi’nin <strong>“Aciliyet kaydı”</strong> ile 21/B üzerinden yaptığı ihaleleri yüklenecek firmalar da… Veya 13 milyon liraya Trabzonlu bir firmaya ihale edilen 16 adet hazır beton mikserini kiraya verebilecek şirket de yok muydu bu memlekette?.. İçine sindirebilenin midesine diyecek söz yok!.. Önceki gün, Büyükşehir Belediyesi’nde encümen toplantısı vardı, basın mensupları içeriye alınmadı… <strong>“Yasak”</strong> dediler, niye yasak olduğunu söylemediler!.. Sanki, devlet sırrı görüştü mübarekler!.. Demir’in baskılarına boyun eğen bazı AK Partilileri anladık da muhalefete ne oldu?.. <strong>“Neden basın yok”</strong> diyemedi… Basının encümen toplantısını ve ihaleyi izlemesine izin verilmediği o gün; AK Parti Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti’nde basına övgü yağdırıyordu… Ne garip değil mi?.. Biri medyadan kaçıyor, diğeri medyanın önemini anlatıyor… Birileri de çıkıp, Mustafa Demir’e, bu çelişkiyi soramıyor… Hatta,<strong> “Ne oldu, seçimlerde</strong> <strong>vaat edilen şeffaf belediyecilik</strong> <strong>anlayışımıza?”</strong> diyemiyor… Yaşanan olayların muhatapları istedikleri kadar umursamaz görünsün, tarih hepsini kaydediyor… Bilsinler!..