Necdet Uzun Yazdı: Sadece Sevgi Yetmiyor!..
Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın,
İçişleri Bakanı Soylu’nun
görev alanını ilgilendiren
konularda,
onu Külliye’ye davet etmemesi,
ne anlama geliyor?..
Mesela, Külliye’de
kaymakamlara
hitap ederken ve kadına şiddet
konusunu ele alırken,
Soylu orada yoktu…
Süleyman Soylu ile ilgili iddiaların yoğunlaştığı
bir dönemde,
lafı eveleyip gevelemeden
direkt söylemek gerekirse;
Erdoğan “üstünü çizdi”
demektir!..
Öyle değil, aslında…
Erdoğan gibi güçlü bir siyasetçi,
böyle davranmak yerine
istese
Soylu’yu
görevden alamaz mıydı?..
Zaten Soylu da böyle dememiş miydi?..
Ancak, durum
çok farklı gibi görünse de
Erdoğan’ın tarzı böyle…
Bunu, rüşvet aldıkları iddiasıyla
Yüce Divan’da yargılanmaları istenen
AK Partili bakanlarda göstermedi mi?..
Hatta, içlerinden biri “Makara- bakara”
diye dini değerlerle de dalga geçmiş ama
onu büyükelçi yapmıştı…
Anlaşılır gibi
görünmese de
Erdoğan’ın pek çok benzer konuda gösterdiği tavır,
“Ben kader arkadaşımı
yolda bırakmam”
tavrıdır!..
Süleyman Soylu için de
aynı düşüncede olduğunu sanıyorum…
Yoksa, Albayrak-Soylu
çekişmesinde
tavrını damadından yana koyup,
bugün yaşananları duymadan
Soylu’yu görevden alabilirdi…
Demem o ki, bunu Soylu’nun elindeki güce
bağlayan muhalefet,
yanılgı içinde…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, partisinin grup toplantısında
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdiği destek konuşmasından,
Erdoğan’ın önceden bilgisi yok muydu sanki?..
“Soylu’ya yapılan itibar suikastını asla kabul etmiyoruz. Kim demiş Sayın Soylu yalnız diye, kim demiş Soylu sahipsiz diye. Hakkında ne söylenirse söylensin, bizim denilenlere aldırış etmemiz mümkün değildir” diyen Bahçeli, Erdoğan’ın Soylu ile ilgili düşüncelerinde
olumsuzluk olduğunu bilse, bunları söyler miydi?..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,
26 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Soylu’ya destek ifadeleri var…
Erdoğan, siyasetin bütün kademelerinde yoğrula yoğrula,
pişe pişe, zahmet çeke çeke
bu noktaya gelmiş bir lider olarak;
yaşanan bu süreçte duygularıyla değil,
mantığıyla hareket edecektir!..
Çünkü Erdoğan;
pandemi süreci, hayat pahalılığı,
yolsuzluk iddiaları,
yargıda
beklenen reformlar,
ve muhalefetin erken seçim
talepleriyle
ısınan siyaset
piyasası,
yeni bir solukla
şekillenmedikçe,
işinin zor olduğunu biliyor!..
Cumhurbaşkanı,
bir zaman sonra
o beklenen
siyasi hamleyi yapacak
diye düşünüyorum…
Yoksa, sadece sevgi yetmiyor!..