https://youtu.be/K9WBCsccQZI Tepkilere iki gün sonra karşılık veren Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsunspor Nuri Asan Tesisleri’nin yıkılmayacağını açıklayarak, “planda not var” dedi ama ne planda bir işaret var ne de raporda… Mevcut planda hem belediye tesisleri hem de Samsunspor Nuri Asan Tesisleri gayet açık biçimde görülürken, Millet Bahçesi planında bu bölge koyu yeşil olarak net biçimde yer alıyor… Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi İshak Memişoğlu da bunu söylüyor zaten!.. “Nerede işaret?” diye soruyor… Dün taraftar gruplarının başkanlarıyla görüşen Demir, tesislerin kalkmayacağını belirtirken bile yanlış değerlendirmelere yol açabilecek ifadelere yer vermekten kaçınmadı… “Kulüp isterse yeni bir yere taşınabileceği veya tesisin müze olabileceği” gibi laflar etmesi de “Muallak” yani sürüncemede kalan ifadelerdir!.. Net değildir!.. Dünkü yazımda, Demir’in “nabız yokladığını” yazmıştım… Tepkilerin dozajı artınca, 2 gün sonra açıklama yapmasının başka ne anlamı olabilirdi?.. Neden böyle bir işe kalkıştı bilemedik ama ilginç bir iddia gündeme düştü… DSİ’de uzun yıllar inşaat mühendisliği yaptıktan sonra emekli olan ve çevre etkinliklerinde adı öne çıkan Murat Şenel; Büyükşehir Belediye Başkanı Demir’in gerçek planının “Millet Bahçesi” kararı ile Kültür Park’taki 153 Kent Yönetim Merkezi ve terminal binalarını yargıya takılmaktan kurtarmak olduğunu iddia etti… Murat Şenel’i dinleyelim: “Burası Millet Bahçesi kapsamına girdiğinde, iki katlı bina yapma izni alabiliyor. Millet Bahçesi imar değişikliğiyle mahkemelik projeler de uygun hale getiriliyor. Plan değişikliğinde o bölge yeşil alan olarak işaretlediğinde, imalat yapamıyordu.” Eğer böyleyse, “Vay anasını” dedirtecek cinsten bir hamle doğrusu… Bu da bir çözüm yolu ama böyle tepki çekmeye ve Samsun’u germeye değer miydi?.. En başında o planlarda gerekli işaretler yapılsaydı da 2 gün beklemeyip, anında tepkilere yanıt verseydi, tüm bunlar yaşanır mıydı?.. Ve böylelikle de dünkü yazımda belirttiğim gibi bu iş; ağa ile marabanın “Biz bu haltı niye yedik” hikayesine dönmezdi… Bunca derdi, sıkıntısı ve çözüm bekleyen sorunları olan bu şehir; “papatya falı”na bakar gibi, “planda var, planda yok” diye uğraşmazdı… Yaşananlar, “trajikomik” bir hal almadı mı?..