https://www.youtube.com/watch?v=8Wy57Kk36Zc
Nasıl oluyor, aklım
almıyor…
Eski bir
polis memuru
olmanın yanı sıra
İl Özel İdare
İlçe Müdürlüğü,
sonrasında da
Gençlik ve Spor İlçe M...
https://www.youtube.com/watch?v=8Wy57Kk36Zc
Nasıl oluyor, aklım
almıyor…
Eski bir
polis memuru
olmanın yanı sıra
İl Özel İdare
İlçe Müdürlüğü,
sonrasında da
Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü
yapmış birinin adı,
nasıl böyle bir
organizasyonun
içinde
yer alıyor anlamıyorum…
İlk bakışta bile
bir “hinlik”
olduğu
anlaşılabilecek
organizasyonun
içinde
yer alıp,
genç yaşta elde ettiği kariyeri
riske atabilecek olmayı da…
Adı bir nevi “insan kaçakçılığı”
iddiasında
geçen Yakakent Belediye Başkanı
Hüseyin Kıyma’dan söz ediyorum…
Türkiye’nin birçok ilçe belediyesinde
patlak veren
bu “şebeke” olayına
İstanbul gibi bir yerde
polislik yapmış
birinin
dahil edilmesi, garibime gitti doğrusu…
Kendi ifadesiyle
“Mağdur” olduğunu varsaysak bile
insan, yurtdışına gri pasaportla
gönderdiği kişilerin
listesine bakmaz mı?..
“Kim bunlar” diye sormaz mı?..
Ne demek, 68 kişiyi
gönderip,
5 kişinin
yurda geri dönmesi?..
Medyada yer alan haberlerde,
Türkiye’nin birçok
ilçesinde de
patlak veren
“insan kaçakçılığı”
organizasyonunda;
kişi başına
7 bin avro alındığı
iddia edilmişti…
Düşünün, onlarca ilçeden
binlerce kaçağın
Avrupa’ya gönderilmesiyle
elde edilen
haksız kazancı…
Onu da geçtik de
Türkiye’nin kaybettiği
itibarı…
Kıyma’nın da bu organizasyonun
içinde olduğunu
farz edelim…
Bu durumda, Hüseyin Kıyma,
kendi geleceği ve itibarına
kıymış
olmuyor mu?..
Hangi para, onun manevi kazanımlarının
karşılığıdır?..
İçişleri Bakanlığı, “gerekli özen gösterilmediği” gerekçesiyle
soruşturma başlattı ama
eskilerin söylediği bir söz vardır:
“Şuyuu vukuundan beterdir”…
Genç belediye başkanına
bir tavsiyede bulunmak istiyorum…
Madem kendisi de “mağdur” oldu,
onun adını bu işe bulaştıranları
açıklayarak,
gerçeğin ortaya çıkmasını
sağlamak zorundadır…
Aksi takdirde,
bu suçlamayı hayatı boyunca
ağır bir yük gibi
sırtında taşıyacaktır!..
Benden söylemesi!..