Türkiye'nin dayatmalara maruz kalacağını; Irak, Suriye ve İran'dan sonra sıranın Türkiye'ye geleceğini rahmetli Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Irak'ın işgalinden sonra dile getirmişti... Sinanoğlu, "kahin" değildi... Bu bilgilerin, ABD'deki "ting tang" denilen düşünce kuruluşlarında dillendirildiğine, bizzat tanık olmuştu... Konferanslarda konuştu, kitaplar yazdı... ABD ve AB'nin bu senaryosu elbette dünden bugüne şekillenmemişti... Geçmişte; Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çıkarılan isyanlar, sonrasında terör örgütü PKK'nın kurulması, Çekiç Güç'ün terörist gruplara lojistik destek vermesi, ABD ve AB kaynaklarında Türkiye'nin parçalanmış halini gösteren haritalar, Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesi, Rus uçağının düşürülmesi, PKK-YPG'ye onbinlerce TIR silah ve mühimmatın indirilmesi, parası ödendiği halde F-35 projesinden çıkarılmamız... Yunanistan'ın azgınlaştırılması ve Türkiye'nin sınırlarına yakın bölgelerde üsler kurulması... Bunlar, ilk bakışta aklıma gelenler... Ambargoları, siyasi dayatmaları 15 Temmuz hain darbe grişimindeki CIA'nın varlığını, anlatmadık daha... Türkiye'nin hedef seçilmesi; jeopolitik yapısı, yer altı, yer üstü kaynakları, İsrail'in güvenliği, Büyük Ortadoğu Projesi'nin engelsiz biçimde gerçekleştirilmesi ve yeni küçük devletlerin sorunsuz kurulmasıyla ilgilidir... Bir başka konu daha vardır ki, hem ABD hem AB hem de Rusya'yı endişelendiren Türk Cumhuriyetleri'nin kurması ihtimal dahilinde olan "Türk Birliği" konusudur!.. Uzun bir girizgah oldu, biliyorum... Ancak bunları hatırlamazsak, bugün yaşananları çözümlemek mümkün değildir!.. Yunanistan sınırında ABD ile yapılan ortak tatbikat neyin senaryosu sanki?.. Yani hedefte, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Millet" ifadesinde belirttiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan halk vardır... Türk, Kürt, Laz, Çerkes, Gürcü ve Arap... Binlerce yıllık kardeşliğe fesat karıştırma çabaları, bu yüzdendir!.. O zaman, Türkiye'nin zalimliğe karşı olması gereken dindarları, "vatan" deyince akan suları durduran milliyetçileri ve emperyalizmle savaşmak boyunlarının borcu olan tüm siyasi fikirler, bu oyunu birlikte bozmak zorundadır!.. Bu anlamda, inanç ve fikir ekseninde samimi olanlar, "ayrıştırıcı" eylem ve söylemler yerine "birleştirici" çabaları güçlendirmek zorundadır!.. Çünkü, binlerce yıllık kardeşlikte kan bağından çok can bağımız vardır ve hiçbirimiz için de başka Türkiye yoktur, olmayacaktır da...