https://youtu.be/2gdcM60_tKA İşçiye, memura ve emekliye yüzde 9.8 zam beklenirken; vergi, harç ve değerli evraklara yüzde 36.20 oranında artış uygulanacak olması, ne anlama geliyor?.. Hal böyle olunca; işçi, memur ve emekliye yüzde 9.8 artış öngörülmesi adil olur mu?.. Geçenlerde AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Samsun’daydı… O da dar gelirlinin yaşadığı sıkıntıları biliyordu… “Alım gücünü ileri ve yukarı çıkarmak için düzenlemeler yapmakla yükümlüyüz” demişti… İğneden ipliğe her şeye zam gelmişken; enflasyonun çok altındaki bir iyileştirme, nasıl “iyileştirme” olacaktır?.. Vatandaş, gerçek enflasyonu çarşıda pazarda hissederken, dünyada olup bitenin de farkında zaten!.. Yani, gizlenecek bir durum yok!.. Kasımdaki enflasyon oranı, aralık ayının başında, TÜİK tarafından belirtilen tarihte açıklanacak… Bilindiği gibi, enflasyon ekim ayında yüzde 2,39 artarken, yıllık bazda da yüzde 19,89 olmuştu… Yurt içi üretici fiyatlarında da enflasyon oranı yüzde 46,31 olarak gerçekleşmişti… Kasım ayı enflasyon oranında büyük artış olacağını şimdiden gördük zaten!.. İşçi ücretleri ile memur ve emekli maaşlarındaki artış, söz konusu değerler üzerinden hesaplansa bile öngörülen yüzde 9.8 zam oranı, az kalmayacak mı?.. En düşük işçi, emekli maaşları da ortada… 2001 yılı öncesi emekli olan işçiye 2 bin 233 lira, 2001 sonrası emekliye de bin 500 lira maaş verilmesi de başlı başına bir haksızlıktır!.. 2001 yılı sonrası için bir intibak uygulanmadığı takdirde, aynı işi yapıp, aynı prim ödeme gününe sahip olanlar arasındaki fark, en düşük ücrette neredeyse yüzde 50’ye ulaşmaktadır… Hükümet; işçi, memur ve emekli maaşlarını iyileştirirse hem bu adaletsizlik ortadan kalkar hem de geçim sıkıntısı içindeki insanlar bir nebze rahatlar!.. Bir yandan pandemi, diğer taraftan geçim derdi, millet gerçekten de bezdi… Allah, sıkıntı içinde kıvranan herkesin yar ve yardımcısı olsun!..