Önceki gece, sosyal medya mecralarında,
bir resmi kurumun
Atatürk heykelini
hurdacıya sattığı iddiası vardı...
İlginç olduğu kadar,
ürkütücü bir haberdi...
Hangi resmi kurum
heykeli satar?..
Devlet, bu kadar mı
parasız kaldı?..
Heykelin,
polis okuluna ait olduğunu
iddia eden de vardı...
Çok geçmeden Samsun Emniyet Müdürlüğü'nden
bir açıklama geldi
ve "Atatürk heykelinin,
Tekkeköy
Sanayi Sitesi'ndeki bir demirciye,
tamir amaçlı olarak teslim edildiği"
belirtiliyordu...
Sosyal medyadaki paylaşımlarda, aynı açılardan
çekilmiş
iki fotoğraf vardı...
Biri gündüz,
diğeri de akşam çekilmişti...
Dün, arkadaşımız Mustafa İnan,
Tekkeköy'e giderek,
konuyu yerinde araştırdı...
Hurdacılar Odası Başkanı
Nazmi Kaçak ile
röportaj yaptı...
Heykelin onarım için bırakıldığını belirten
Kaçak'ın,
"Heykelin Hurdacılar Sitesi'nde bulunması,
paylaşımcıları yanılttı"
ifadesi,
doğru tespitti...
Hassasiyetleri anlıyorum ama
heykeli işyerinin bahçesinde
dik biçimde
bırakan
o demirciye ya da hurdacıya
işin aslı nedir, diye sormak yerine
yoldan geçerken çekilen
fotoğraf, insanı yanıltır!..
Bu arada, sosyal medyada
"Hurdacı ile pazarlık yapıldığı" iddiaları da
vardı...
Nereden çıktı,
bilmiyorum ama
Emniyet Müdürlüğü'nün
resmi açıklamasına
güveniyorum...
Türk polisi, Atatürk'e bunu yapar mı?..
Sonra
Emniyet Müdürlüğü
heykel parasına mı kaldı?..
Emniyet Müdürlüğü'nce
önceki gece
yapılan
açıklamayla;
konunun
farklı boyutlara çekilmesinin
önü kesilmiştir!..
Bu noktada, Emniyet Müdürü Dr. Ömer
Urhal, tecrübesini ortaya koyarak,
konuya derhal müdahil olmuştur...
Yoksa, beklemiş olsaydı;
ortalık daha da karışacaktı...
"Atatürk'ün şehri" Samsun'da
büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e
yönelik hakaret içeren söylem ve davranışlara
karşı gösterilen
hassasiyetlere
sevinmemek
mümkün değil!..
Bırakalım Samsun'u,
Türkiye'nin ya da
dünyanın neresinde olursa olsun,
Atatürk'e yapılan hakaret;
asla tepkisiz kalmaz,
kalmayacaktır da!..
Elbette,
bilgi kaynağının
doğru ve güvenilir olması şartıyla...
Çünkü, bunun acısını
1955 yılındaki 6-7 Eylül olaylarında
"Atatürk'ün doğduğu ev bombalandı" yalanıyla
çektik!..
Toplumun değerleri üzerinden
yürütülen bu tür senaryolarda,
tezgaha düşmemek için
bilgiyi "teyit" etmek
gerekir!..
Hele de bu günlerde...