Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, ne yapmak istiyor, bilemiyorum… Her yaptığı işi adeta yüzüne, gözüne bulaştıran Demir’in ruh halini iyi görmüyorum… Mesela, CHP Grup Başkanvekili Atilla Tekcan, 30 Ağustos’ta yapılan “Dondurma şenliği”nin bayramın ruhuna uygun düşmediğini ve hiç olmazsa dondurmaların ücretsiz dağıtılması gerektiğini söylediğinde Mustafa Demir, acayip bozuluyor ve akıllara durgunluk veren şu ifadeleri kullanıyor: “Yerel basında bir kısım insanlar, bunlar Samsun’un duygu dünyası, akıl dünyası olarak en alt kademede bu şehre zarar veren mikrop hükmündeki insanlar. Bunların söylemlerini meclise taşımanızı uygun bulmuyorum.” Dondurma şenliğiyle ilgili eleştiriler, çeşitli siyasiler ve STK başkanları tarafından yapılmış, yaygın ve yerel medya da bunu haberleştirmişti… Gazeteci, aynı görüşte olmasa bile bu açıklamayı yapan “vatan haini” değilse ve söylemlerde hakaret yoksa, bunu haberleştirir… Gazeteciler de olması gerekeni yapmıştır… Ancak, Demir bu eleştirilerin sahiplerini değil de haberi yapanları “Mikrop hükmünde” saymıştır… Ne demek Allah aşkına?.. Bu memlekette “mikrop hükmünde” olması gerekenleri herkes biliyor ama yine de saymakta yarar var!.. Yalan söyleyerek halkı kandıranlar!.. Sıkıştığında iftira atanlar!.. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen ya da başkalarına peşkeş çekenler!.. Liyakat ve ehliyetten söz edip, yönetimde adaletsizlik yapanlar!..
Hırsızı, uğursuzu ve rüşvetçiyi kollayanlar!.. Fakir fukaranın, garip gurebanın sesini duymayanlar!.. Hırsızlıkla suçladığı insanlara, menfaati için yalama pozisyonuna girenler!.. Ve yüzsüzlükle “yüzde” isteyenlerdir!.. Haksız mıyım Şehremini Sayın Demir?.. Haksızsam söyle!.. “Yanlışın var” de!.. Var mısınız, mikrop saçan bu çürümüşlüğe karşı birlikte söylem geliştirmeye?.. Var mısınız, onlara, “Mikrop hükmünde” değil de en ağır biçimde “Haysiyetsiz” demeye?.. Elimizden bir şey gelmese de kaş karartıp, buğz etmeye… Var mısınız?.. Herkes, her şeyin farkında aslında…
Gerçi bir lafa bakmak lazım, bir de lafı edene!.. Dilin kemiği olmadığından, herkes ağzına geleni söyler ama topluma örnek olan ve “kanaat önderi” diye tanımlanan insanlar; eline, beline ve diline dikkat etmek zorundadır… Anlayana sivrisinek saz, anlamayana bu bile az!..