Fındık üreticisi, olumsuz gelişen ekonomik şartlar karşısında, serbest piyasada düşük kalan fiyatın dolar bazında yükselmesinin bekleyişi içinde…. Haklı elbette ama “kazın ayağı” başka… Geçen yıl, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2020 yılı ürünü 60 randıman Giresun fındığının alım fiyatı kilosu 22 lira 50 kuruş, levanten fındığın kilosu ise 22 lira olarak açıklanmıştı… O günlerde ABD doları, 6 lira 80 kuruştu. Yani, TMO alımlarında fındığın fiyatı, 3.5 dolar civarındaydı… Şimdi şartlar değişti… ABD doları, 8 lira 75 kuruşa yükseldi, fındık fiyatı ise 22-23 lira arasında sürünüyor… Gübre ve işçilik giderleriyle geçen yıla oranla artan maliyet karşısında günün fiyatlarıyla ürününü piyasaya indirmek, üreticiyi bitirmek; “Sen bir daha fındıkla uğraşma” demektir!.. Borçlu olan üreticinin direnmesi mümkün mü?.. Fındığın piyasasını elinde tutanlar, bunu biliyor… Diğer yandan fındık parası piyasaya girmezse; zaten sıkıntı içinde olan bölge ekonomisi de büyük ölçüde zarar görecektir!.. Deyim yerindeyse, “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” misali… Küçük esnaf aradan çıkarsa, üreticinin veresiye alışveriş yapması mümkün değildir!.. Hangi zincir market, mahalle bakkalının dışında, parasız adamla muhatap olur?.. Yani, fındık parası sadece geçim için değil; para gelecek diye fındık zamanı düğün yapacak gençlerin, büyük kentlere okumaya gidecek öğrencilerin umududur!.. İşin, bir de bu yanı vardır!.. Rakamlara bakıldığında, dövizdeki artış ihracatçı için kazançtır!.. İsterim elbette… Kim Türk fındık ihracatçısının ve devletin kazanmasını istemez?.. Ne var ki, durum böyle değil!.. Fındıktaki tekel konumundaki firma, zaman içinde bölgedeki birçok işletme sahibini, adeta “alım memuru” gibi çalıştırır hale getirmiştir!.. Birçok ihracatçı, piyasadan çekilmek zorunda kalmıştır… İddiaya göre, bazı büyük bankalara baskılar yapılarak, birçok ihracatçıya kredi verilmesi konusunda sıkıntı çıkarılmıştır… Bu firmalar da o ünlü yabancı şirkete teslim olmak zorunda kalmışlardır!.. Kısaca, yazı da tura da gelse kazanacak olan onlardır!.. Bir umudumuz var, elbette… Daha önce de yazmıştım!.. Kahraman TSK’nın yardımlaşma kurumu olan OYAK’ın, Türkiye’de Sarelle ve Tadelle markalarıyla tanınan Ordu’daki eski Sağra Fabrikası’nı satın alarak, fındık piyasasına girmesiyle oluşacak dengelemenin üretici lehine yansıma beklentisidir, o umut!.. Endişelerim de yok değil!.. Tekelci firma, OYAK’ın aklını çelerse, yandık demektir!.. Böyle bir tehlikede, bölgedeki büyük çaplı bahçeler el değiştirir ve işte o zaman da fındık; meşhur reklamdaki gibi “aganigi naganigi” olur!..