Bu nasıl iş, anlam vermek mümkün değil!.. Kararların birbiriyle çelişmesi, yani fıkra gibi bir olay var aslında… “Fıkra” dediysem, içinde dahilik kadar düşündüren bir yan da olan “Karadeniz fıkrası” gibi değil elbette… Fıkra diyeceksek; o zaman, mantık aranmayan “Amerikan fıkrası” gibi diyelim… Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanında olan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Kızılırmak Deltası’nda yaşananlara bakınca, söz konusu haberin başlığını da “Dünya bize gülecek” dedik… Gülecek ama… Orasını burasını sormayalım da niye gülecekler, onu anlatalım… Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, motorlu araçların deltaya girmesini yasakladığı gibi doğa fotoğrafçılarına da engel koymuştu… Amaç, hayvanların rahatsız edilmemesiydi… Oysa bu fotoğraf sanatçılarının her biri, “gönüllü turizm elçileri” olarak deltayı hem dünyaya tanıtıyor hem de bölgede kaçak avcılık gibi birçok zararlı unsura karşı bekçi vazifesi yapıyordu… Tepkilere rağmen olmadı… Göçmen kuşların rahatsız edilebileceğini düşünen yönetim, deltada bir süre önce kiraya verdiği işletmede, düğün yapılmasına izin veriyor… İşletmenin sosyal medya hesaplarında, düğün organizasyonları için paylaşımı var… Fıkra da işte tam burada başlıyor… Deklanşörün sesine tahammül edemeyenler, davul- zurna hatta havai fişek sesini içine sindirebiliyor… Eskiler derdi ya “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye… İşte böyle maalesef!.. Yaşanan bu durum; Türkiye’deki 420 kuş türünden 340’ı tespit edilen Kızılırmak Deltası’nda; yollardan yapı durumuna kadar her şeyle yakından ilgilenen UNESCO nezdinde bizi “komik” duruma düşürmüştür… Gülünç ama gülemiyorum!..