[embed]https://youtu.be/-ceGkwF7k5s[/embed] Dünkü yazımda, Samsun Valisi Zülkif Dağlı’nın “dara uyarısı”nı önemsediğimi, örneklerle ifade etmiştim… Önce, Dağlı’nın uyarısını bir kere daha hatırlatalım: “Plastik kap veya karton kutu gibi ambalaj daraları düşülerek ürünün net miktarı üzerinden satışa sunulması gerekir. Bu düzenlemeye uymadığı tespit edilen işletmeler hakkında idari yaptırımlar uygulanacaktır”… “Dara meselesi” başlıklı yazımın sonunda da “Vali Doç. Dr. Dağlı’nın “dara” uyarısını haksız kazancın önlenmesi açısından yerinde buluyorum… Bir de tartı kontrolleri yapılırsa iyi olur, diyorum…” demiştim… Dün bir okuyucum, telefon açtı ve yaşadığı olayı anlattı… Birincisi, yarım kilo tahin helvası alır ve evine giderken, mahalle bakkalına uğrar. Yazım aklına gelir ve helvayı tarttırır. Bakkalı “Kilosu 40 liraydı” diye uyarır. O da elektronik tartıda tarttığı helvanın 27 lira olduğunu söyleyince, “Adam eksik para almış günahtır” diyerek, bakkaldan çıkar. Saathane Meydanı’na döner ve helvayı aldığı işyerine gidip, “7 lira eksik almışsınız” diye parayı uzatır. İşyeri sahibi, helvayı bir daha tartar. “Hayır” der. “Helvanın bedeli 20 lira”... Adam şaşkınlık içinde evine dönerken bakkala uğrar. Bakkal, huylanır. Niye ikide bir helvayı tarttırdığını sorar. Bakkal, ısrar üzerine bir daha tartar. Helva yine 27 liralıktır. Okuyucum, “O tartı da elektronikti ve adam niye kendi kendini kazıklasın” diye diretince; bakkal, tartının ayarlarına yeniden bakar. Tartının ekranında rakamlar uzayıp gider ve sonunda yeniden tartı yapılır. Bu kez, o tartı doğru rakamı verir. Okuyucum “Neden böyle oldu?” diye sorunca, bakkal “Demin zeytin tartmıştım, herhalde ondan oldu” der. Hiddetle dükkandan çıkar ve “Sorumlu bir vatandaş” olarak, beni telefonla arar… Yazık, bunun adı düpedüz hırsızlık, değil mi?.. Yani, dünkü yazımda “tartılar da kontrol edilsin” demem, boşuna değil!..