Allah’ın sopası yoktur, elbette… O, gönderdiği musibetlerle uyarısını yapar!.. Tıpkı, Samsun’u “Akıllı şehir” yapmak için 227 milyon liralık projenin imzalandığı günün ertesindeki, şiddetli yağış uyarısı gibi… Bu yağışla birlikte yaşananlar, şehrin önceliğinin ne olduğunu hatırlatmıştır!.. Anlayanına, hemde ne hatırlatma!.. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yanından geçen Çiftehamam Caddesi’nin görüntüsünden söz ediyorum… Sel suları azgın bir ırmak gibi akarken, tüyler ürperten görüntülerle ortaya çıkan o korku dolu anlardan… Aman Allahım, neydi o öyle?.. Yağmur yağdığında caddeleri derelere dönüşen ama hızlı araç kullananın, yanlış park edenin ve kırmızı ışık ihlali yapanın sisteme ceza ödeyeceği bir “Akıllı şehir”… Çelişki değil mi?.. Tabii ki, altyapı için harcanan paraları kim görüyor?.. Bu anlayış değil miydi, vatandaşın gözünü boyayan?.. Köy yollarına beton dökmekle, “altyapı”nın tamamlandığını söyleyenler var bu memlekette… Yersen elbette!.. Tamam anladık da belediye hizmet binasının yanındaki manzarayı kim nasıl izah edecek?.. Bu haliyle, “Karadeniz’in en büyük ve modern şehriyiz” dersek, buna kim inanacak?.. Vatandaş her şeyin farkında… Lafı da tam gediğine oturtuyor!.. “Akıllı şehir projesi” haberine yapılan yorumlara bakıldığında, Samsun’un önceliği bir kere daha görülecektir!.. “İş, aş ve altyapı” diyen vatandaşın haklılığı, dün bir kere daha ortaya çıkmıştır!.. Dedik ya “Allah’ın sopası” başka nasıl olacak, diye?.. Yıllarca Ağabali Caddesi’nde şiddetli yağış sonrası ortaya çıkan manzara ile sık sık Türkiye’de gündem olan Samsun; şimdi de belediye hizmet binasının yanından geçen Çiftehamam Caddesi’ndeki görüntülerle aynı akıbeti yaşıyor!.. Geçmişte, sel felaketleri nedeniyle çoluğunu, çocuğunu ve sevdiklerini toprağa vermiş bu şehrin insanları, hala böyle şiddetli yağmurda mağdur oluyorsa; artık “cek-cak” ninnilerinin bir anlamı kalmamıştır!.. Söyleyecek daha ne var?.. Görünen köye kılavuz istenir mi?..