Yaşam ortamlarının çeşitliliği ve barındırdığı hayvan varlığı ile uluslararası öneme sahip bir sulak alan ekosistemi olan UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alan Kızılırmak Deltası; son zamanlarda ülke genelinde olduğu gibi azalan yağışlarla birlikte kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Özellikle 2021 yılının Ocak ayından bugüne kadar etkili olan kar ve yağmur yağışı sonrası deltadaki kurumuş alanlar tekrar suyla doldu. Kuraklığın andıran görüntüler yerini suyla dolmuş alanlara bıraktı. “Su seviyesi istediğimiz düzeylere gelmiş durumda” Yağan yağışların tarımsal alandaki su ihtiyacını karşılanması noktasında da güzel sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, “Karadeniz başta olmak üzere ülkemizin belli bölgelerinin ortalamanın üzerinde bir yağış alması bizi umutlandırdı, sevindirdi. Bu noktadan baktığımızda özellikle bizim Samsun’da Kızılırmak Deltası sulak alanımız başta olmak üzere belli bölgelerimizde yeraltı suyu beslemesi önemli şekilde gelişti. Bu da sulak alanlarda ciddi bir gelişim sağladı. Bu durum bizi sevindirdi ve umutlandırdı. Özellikle tarımsal alandaki su ihtiyacının karşılanması noktasında da güzel sonuçlar doğurabilir. Ama bu bizi rehavete düşürmemeli. Biliyoruz ki yaz dönemine girişte eğer yeterli yağış almazsak, kaynaklarımızı doğru kullanmazsak, yine özellikle sulamada ve su ihtiyacını karşılamada sıkıntıyla karşılaşabiliriz. Ama burada şu anda önemli olan Kızılırmak Deltası’ndaki geçtiğimiz birkaç ay içerisindeki yaşadığımız kuraklık riski ve buna bağlı Kızılırmak Deltası’ndaki suyun çekilmesi problemi şu anda önemli ölçüde giderilmiş durumda. Su seviyesi de istediğimiz düzeylere gelmiş durumda” dedi.