Kim kazanır, kim kaybeder?..

Kurupelit Yat Limanı'nın doldurulması
gündeme geldiğinde;
kamuoyunda
yükselen sesleri,
Ankara'nın duyduğunu biliyorum…
Yoksa, en başından
beri sokağa yansıyan
söylentileri,
değiştirme
çabasına girişilmezdi…
Hatta, önceki gün
SAMMARİN Derneği Başkanı Süleyman Yıldırım,
Vali Dr. Zülkif Dağlı'yı ziyareti sonrasında;
görüşmeden mutlu ayrıldığını
söylemezdi…
Öyle sanıyorum ki
bu konuda Demir'in aklına girenlerin
hayalleri suya düşecek
gibi…
Dolgu konusunda,
daha önce yazmış,
Samsun Limanı'nda tarak gemilerle yapılan
çalışmayı hatırlatmıştım…
Ancak birileri,
bu dolguya zemin bulmak için
"mühendislik hatası"
deyip duruyor…
Akılları sıra felaket senaryolarıyla
işlerini kolaylaştıracaklar…
Dolgu yaparak
sorun çözmek,
inatlaşmaktan başka bir şey değil…
Oradaki balçıklaşma sorununun
su sirkülasyonundan kaynaklandığını
herkes biliyor…
Birikimli insanlar,
dalgakıranların
altından kanallar açılabileceğini
ve üstüne de dekoratif köprüler yapılabileceğini
söylüyor…
Olmaz mı?..
Doğu Park'ta, Samsunspor'un
önündeki gölde de benzer bir sorun yaşanmış,
açılan büyük kanalla deniz suyunun girmesi sağlanmıştı…
Pekala, Kurupelit Yat Limanı'nda da bu olur…
Bunu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir,
bizden daha iyi biliyor. Mesleki bilgisi ve inşaat sektöründeki
deneyimi,
bu sorunu çözmeye yeter ama
ısrarı neden?..
Şaşırıyorum elbette…
"Borç var para lazım" diye
yakınan
bir belediye başkanı,
nasıl olur da
borçlu bir zamanda milyonlarca lirayı dolguya harcamaya kalkışır?..
Mümkün değil!..
İşin içinde başka bir hesap var!..
Mesela Demir,
dolguyu yaptırdıktan sonra
büyük paralarla
bu sahayı TOKİ'ye ya da
başka bir devasa firmaya devredebilir mi?..
Bunun karşılığında,
yeni yat limanı da dahil olmak üzere
başka yatırımları
Samsun'a kazandırmak
isteyebilir mi?..
Bu alışverişte,
kim kazanır, kim kaybeder?..
Bence dolgu sahasını
alan
bire 50 kazanır,
Samsun da külliyen
kaybeder!..
Mustafa Demir'in
bu yanlışa düşeceğini sanmam…
Kurt siyasetçi,
tıpkı rahmetli Özal gibi
konuyu gündeme atıp,
gelecek reaksiyonu ölçmek mi istedi
acaba?..
Bu mantıklı gelmiyor değil…
Çünkü, son günlerde
birilerinin "kısmi dolgu" demeye başlaması
tesadüf olamaz!..
Seçim döneminde
sıklıkla "ortak akıl" diyen
bir siyasetçi,
toplumda yükselen seslere kulak verdiğinde;
ancak o söyleminde gerçekçi olur!..
Bir balıkçı fıkrasında olduğu gibi…
Mustafa Demir'in de
"mesela" dediğini sanıyorum…