https://www.youtube.com/watch?v=6nGGOa565eQ&feature=youtu.be

"Bu böyle olacak gibi
değil...
Dün bir kere daha gördük ki
maske ve mesafe kavramları
konusunda
bir direnç var...
Sağlık Bakanlığı'nın
uyarılarına rağmen,
Türkiye'nin pek çok
şehrinde
piknik alanlarında,
parklarda, cadde ve sokaklarda
maske ve sosyal mesafe
kurallarının
çiğnendiğini gördük...
Hani, cahil-cühelayı anladık da
üniversiteli
gençlerin
maske takmadan ve
sosyal mesafe kurallarına uymadan
düzenledikleri etkinlikler,
ne oluyor?..
İşin şakası yok!..
"İkinci dalga" denilen
şey, bu tür vurdumduymazlıklarla
gelecek!..
Kendi canlarını korumayanlar
yüzünden
başta sağlıkçılar olmak üzere
insanların
hayatı tehlikeye atılacak!..
Devletin maddi kayıpları da
cabası...
Buna kimin hakkı var?..
"Böyle olacak gibi değil"
demiştim ya!..
Yapılacak iş;
sosyal mesafe kurallarına uymayan,
maske takması gereken yerde
maskesiz dolaşanlara
"ceza" uygulamaktır...
Hem de iyi bir ceza...
O uyarıları
dikkate almayanlar,
bir daha maske takmamazlık
edebiliyor mu?..
İşin bir başka 
garip yanı daha var...
Esnaf, özellikle dolmuşçular
araçlara maskesiz binmek
isteyenler
yüzünden sıkıntıya düşmekte,
hatta bu durum kavgalara neden olmaktadır...
Bu sebeple medyaya da yansıyan
ilginç tartışmalar gördük!..
Bu tartışmalara yolcuların da karışmasıyla
olayların büyüdüğüne de tanık olduk!..
Şoför, yolcuya gücü yetmiyorsa
ne yapacak?..
Yapılacak iş var elbette...
İçişleri Bakanlığı,
maske takılması
konusunda
caydırıcı para cezaları
uygularsa,
"normalleşme süreci"ni
daha az kayıplarla
geçiştirmek mümkün
olacaktır...
Bu aynı zamanda,
gecesini gündüzüne katan
ve hayatlarını
ortaya koyan
doktor ve hemşireler
başta olmak üzere fedakarca
mücadele
veren
herkese yardımcı olacaktır..."

*               *                  *
Bu yazıyı hatırlayanlar bilir...
8 Haziran günü "Kimin buna hakkı var?"
başlığıyla bu köşede çıkmıştı...
Aradan geçen 11 gün sonra
Samsun, maske takma zorunluluğu
getirilen illerden biri oldu...
Maalesef, çoğu vatandaş
dikkatli olmadı...
Elbette, yazdığım gibi ceza da geldi...
Sesimizi duyan
Sağlık Bakanlığı'na teşekkür ediyorum...
Hiç kimsenin, bir başkasının
hayatını tehlikeye atmaya hakkı yok!..
Aynı zamanda da
ailelerinden uzakta
fedakarlıklarla
hayat kurtarmaya çalışan doktor ve hemşerileri
zor durumda bırakmaya da...